Yapı Kredi ve Renkler Sergisi

75. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Yapı Kredi'nin "Yapı Kredi Koleksiyonu'ndan Renkler Sergisi" Bursa'da Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde açıldı. Sergi 28 Eylül tarihine kadar açık kalacak.
1954 yılından bu yana koleksiyonlarını oluşturan banka, koleksiyonundaki Bursa'yı konu alan ve Bursalı ressamların da yer aldığı eserleri bu sergide izlenime sundu.

SERGİDE KİMLER VAR

Bu sergide İbrahim Çallı, Cevat Dereli, Abidin Dino, Halil Paşa, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Hikmet Onat, Avni Lifij gibi ressamların eserlerini görebiliyorsunuz.
Resimlerinde sıkça Bursa Yeşil Camii'ni kullanan figüratif resmin kurucusu Osman Hamdi Bey'den Bursa'nın yetiştirdiği önemli ressamlar arasındaki Şefik Bursalı'ya kadar birçok ismin resmi var. Osman Hamdi Bey'in "Feraceli Kadınlar" resmi de ilk kez Bursa'da sergileniyor.
Bu arada resimlerinde yerel konuları kübist bir anlayışla işleyen D Grubu sanatçılarından Cemal Tollu'nun "Bursa Setbaşı" resmi de Türkiye'de ilk kez sergileniyor. Ayrıca Mehmet Ali Laga'nın da Bursa'dan isimli eseri de sergide yer alıyor.
Resim meraklılarına duyurulur.

ÜNİVERSİTE OKUMAK VE BUÜ KONTENJANLARI

Önce iyi bir haber. Bursa Uludağ Üniversitesi'nde (BUÜ) 2019-2020 Eğitim Öğretim dönemi için açılan 12 bin 742 öğrenci kontenjanının yüzde 98.7'si doldu. 12 fakültenin 10'unda yüzde 100'lük doluluk oranına ulaşan üniversitenin, Mühendislik ve Eğitim Fakültesi'nde ise sadece yüzde 1,2'lik boş kontenjan kaldı. BUÜ'de yeni kayıtlar ile öğrenci kapasitesi 70 binlere çıktı.
Bu arada rahmetli rektör Prof.Dr.Ayhan Kızıl zamanında kurulan ama eğitime Prof.Dr.Kamii Dilek zamanında başlayan at yetiştiriciliği eğitimlerinin verildiği Mennan Pasinli MYO tüm kontenjanları dolmuş. Bu rahmetli hocanın vizyonunun da bir göstergesi.
Bizler ne hikmetse tüm gelişmiş ülkelerin tersine herkesi üniversite mezunu yapmaya çalışıyoruz. Halbuki genel istihdamımızda büyük yer tutan sanayimizin ihtiyacı nitelikli ara kademe eleman konusunda.
Bunun da yolu nitelikli mesleki eğitim ve nitelikli meslek yüksekokullarından geçiyor.
Ülkemiz eğitim tarihine göz attığımızda siyasi gerekçelerle uzun yıllar boyunca üniversiteler açıldığı ve ardından da özel üniversitelerin bunlara eklendiğini görüyoruz. Bu üniversitelerimizde eğitim kalitesini ciddi biçimde düşürüyor. Birçok üniversitemizde alanının dışında birçok akademisyen bölüm başkanlığı, dekanlık yapıyor. Özetle ve anlaşılır biçimde gittikçe kolaylaştırılan akademik unvan alma konusu, niteliğin azalmasına neden oluyor.
Bu da beraberinde çeşitli alanlarda niteliği yetersiz eğitim ve mezunlar getiriyor. Üniversite mezunlarımız arasındaki işsizlik oranları ortada.
Ama biz ülke olarak niteliğe değil, niceliğe takıldığımız için üniversiteleri çoğaltmaya devam ediyoruz.