Bir puana sevinelim

Süper Lig’de ve UEFA’da önemli işler yapan bir rakiple oynadık. Bu kez eksik kalmadan 11’e 11 neler yapabildiğimizi neleri yapamayacağımızı gördük.  Bir anlamda gücümüzü de sınadık. Gerçekçi olmalıyız. Gerek oluşturduğu kadro ve bu kadronun sahadaki oyun anlayışı ile rakip Osmanlıspor puan cetvelinde şu an iki puan gerimizde olmasına rağmen bu sezona ağırlığını koyacak takımlardan biri. 
Dün de maçın büyük bölümünde oyunun hakimi oldular. 
Fırat Aydınus’un bitiş düdüğüyle derin bir ‘Oh’ çektik.
İç sahada alınan bir puana şükrettik. 
Rakibin önde oynayan Regattin, N’diaye, Umar, Diabate gibi boş alan bulduğunda son derece etkili olan ayakları kenar savunmacıların da çıkışlara katılmasıyla defans arkasına sarkıp kolay pozisyonlar buldular…
Harun yine kalesinde devleşti.
Bir zamanlar Trabzon’daki Onur, Galatasaray’da da Muslera’nın oyuna katkısı gibi bu sezon Harun’dan 7-8 puan gelecek gibi.
İlk yarı hiçbir iş yapmayan Sercan-Merter değişikliği ile Hamza hoca defansif sigortaları artırıp, ikinci yarıya 4-1-4-1’e dönerek başladı. Dörtlü savunmanın önünde Merter, rakibin pas trafiğini engellemede başarılı oldu. 
Bu sezon en büyük eksiği yaratıcı ve öne oynayan oyuncu eksikliği olan Yeşil Beyazlı takım bu bölümde Batalla, Vel Valle ve Deniz Yılmaz dışında 7 savunmacıyla oynadı. 
Ve doğal olarak üretken de olamadı. Rakibi de ceza alanına ilk yarı kadar sokmadı. 
Uzun oynamaya ve ceza alanı dışından şutlara zorladı. 
Günün başarılı isimleri Faty ve Şamil’in yerine giren Jorquera ve Bilal’den de ofansif katkı gelmedi. 
Bu maç gösterdi ki ligde puan cetvelindeki yerimiz bizleri aldatmasın. 
Hedeflerde gerçekçi olalım, maç stratejilerinde gerçekçi olalım.
Dün Hamza hocanın oyun anlayışı ve oyuna gerçekçi müdahalelerine saygı duyalım. 
Önemli bir rakipten alınan bir puana sevinelim.