Turizm sektörü personel peşinde

Sanayi ve tarım kenti olarak anılan Bursa, kısa süre içinde turizmde de adından söz ettirmeye başladı.
Hiç kuşkusuz kent içerisindeki otel yatırımları ve Uludağ'da gerçekleşen kentsel dönüşüm atağı ile birlikte şehrin çıtası her geçen daha yükseğe çıkıyor.
Yeni otel yatırımları ile Bursa büyük hareket kazanırken, hedef turizm pastasından elde edilecek gelirin daha da artması.
Ancak öyle bir durum var ki, Bursalı sanayicinin yıllardan beri yaşadığı kalifiye elaman sorunu turizm sektöründe de yaşanıyor.

Sektörün en önemli problemlerinin başında kalifiye elaman sıkıntısı yer alırken, gençlerin, işsiz kalma korkusu 'turizmi bir meslek dalı olarak' görmemeye itiyor.
Hızlı büyüyen sektörün aynı şekilde hızlı eleman yetiştirmesi kaçınılmaz bir gerçek. Çünkü, bir aşçı, bir mutfak şefi, bir servis elamanın eğitimli olması gerekiyor.
Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Abdullah Damar, yeterli sayıda çalışanları olmasına rağmen kalifiye eleman konusunda sorun yaşadıklarına vurgu yapıyor.

Bu sorunu aşmak için Milli Eğitim ve Halk Eğitim Müdürlüğü ile çalışma içerisinde olduklarını anlatan Damar, özellikle dil eğitimi konusunda zorluklar yaşandığının altını çiziyor.

Bursa, nitelikli ve eğitimli eleman sorununu çözerse inanıyorum ki '4 mevsim Uludağ 'hedefine bir adım daha yaklaşacak ve gençler turizm sektörünü iş güvencesi olan bir meslek dalı olarak görecektir.
Plaza Turizm de bu yönde önemli bir çalışmalara imza atıyor. Plaza Akademi Başkanı Murat Saraçoğlu ve Plaza Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Serdal Can, turizm sektörüne uzman yetiştirmek için düğmeye bastı.

Bursa Valiliği, Uludağ Üniversitesi, İl Turizm Müdürlüğü, TÜRSAB ve AMADEUS'un destekleriyle 'Rezervasyon ve Biletleme Eğitimi Sertifika Programı'nın nitelikli işgücüne büyük katkı koyması hedefleniyor.
Termal turizm hamlesi de başlatılan Bursa'da yaşanan bu kalifiye eleman sıkıntısı turizmcinin başını bir hayli ağrıtacak. Şimdiden önlemler alınmalı ve nitelikli iş gücünün kente kazandırılması için gerekli adımlar atılmalı.

-Mimarlardan meydan çıkışı

Bursa kamuoyunun en önemli gündem maddeleri arasında yer alan Atatürk Stadyumu Meydan Projesi akademik odaların merceğinde.
Atatürk Stadyumu ve çevresinin ranta kurban edilmesine karşı Mimarlar Odası'nın amansız mücadelesi sürüyor.

Bu kapsamda oluşturulan Atatürk Stadyumu ve Yakın Çevresi Çalışma Grubu bir kez daha Bursa Büyükşehir yönetimini uyardı.

Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Can Şimşek, daha önce festival müzesi yapılacağı bildirilen tribünün yıkılacağını ve yerine yenisinin yapılmayacağını açıkladı. Şimşek, meydan projesinin deneme tahtası gibi görüldüğünü ifade etti.
Bursaspor'un şampiyonluk destanını yazdığı tarihi şeref tribününün yıkım kararını sert bir şekilde eleştiren çalışma grubu, 'Yıkalım yapalım, tekrar yıkalım anlayışından' acilen vazgeçilmesi gerektiğini dün düzenlediği basın toplantısı ile duyurdu.

Atatürk Stadı yıkıldığında Bursa kamuoyu, 'Yıkım başladı, inşallah korkulan olmaz' düşüncesi içerisine girmişti. Yıkımın ardından kente yeşil alan olarak kazandırılan bölgede neler olacağı hâlâ belirsizliğini koruyor.

Şeref tribünün de yıkılması akıllarda birçok soru işareti oluştururken, hiç kuşkusuz proje kentin geleceği ve mirasının korunması açısından büyük önem taşıyor. Acilen, bölge bir bütün olarak ele alınmalı ve ona göre gerekli adımlar atılmalı.
Madem stadyumun tamamı yıkılacaktı en başta neden Bursa halkına duyurulmadı. Atatürk Stadyumu'nun tarihi dokusunun yaşatılacağı söyleniyordu, sanırım verilen sözler unutuldu.

-Başka İznik Gölü yok

İznik'te son yıllarda yaşanan kirlilik oranı şimdilerde ürkütücü boyutlara ulaştı. Türkiye'nin beşinci doğal gölü neredeyse kaderine terk edilmiş durumda.
CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, kirlilikle gündeme gelen bölgenin çığlığının duyulması için önemli bir yayına imza attı. Kayışoğlu, ölü balıkları görüntüleyip, sosyal medya hesabından Türkiye'ye duyurdu.
İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, gölde balıkları öldürecek kadar bir kirlilik olmadığını söylese de hâlâ balık ölümleri bölge sakinlerini tedirgin ediyor.
Göldeki kirliliğin gölü besleyen derelere yapılan barajların yanı sıra tarım ilaçları ve gübre kullanımından kaynaklandığı ileri sürülüyor. CHP'li Kayışoğlu, "Öncelikle kirlilik nedenleri belirlensin. Ardından kurtarma projesi hazırlayalım. Bunun dünyada örnekleri mevcut" diyor.