Yazık oldu…

Bu maçla ilgili inanın, maçı izleyen Türkiye’deki futbolseverlerin maç sonunda Bursaspor’a yazık olduğunu söylediğini sanki duyar gibiyim.
Timsah’ın oyunun başından itibaren golcü kimliğine yakışır bir futbol ortaya koyması, sayısız gol pozisyonu üretmesi aslında hiç sürpriz değildi. 
Ancak bu kadar cömert olmasını da beklemiyordum…
Fakat her şeye rağmen geriye düştüğü oyunda iki gol yapıp, skor avantajını alması takdire değerdi.
Galatasaray gibi takımlar karşısında mutlaka iki farklı skora ulaşmak gerektiğini bir kez daha bize gösteren Fırat Aydınus gibi hakemlerden de utanıyorum.
Çünkü oyunun başında sarı kart gösterdiği Galatasaraylı Melo’ya Emre’ye tokat attığında, Belluschi’nin ayağına acımasızca bastığında bile sarı kart gösteremeyen Fırat Aydınus adeta Bursaspor’un iki puanını çalmıştır.
Ve apaçık milyonların önünde emek hırsızlığı yapmıştır.
Şimdi düşünün 11 kişilik Galatasaray karşısında ezici üstünlük kuran Timsah, 10 kişi oynamak zorunda kalan Cimbom’u ne hale sokardı.
Ancak ne olursa olsun, Sarı Kırmızılılar karşısında hem oyunsal hem de skor avantajı elinde olan Bursaspor’un, bu maçı sonlandırması ve üç puana ulaşması gerekirdi.
Çünkü yaklaşık 8-9 gol pozisyonu üreten bir takımın daha fazla gol yapması gerekir. 
Bir de rakip takımın Hamza hocayla yaptığı hamlelere, Timsah’ın karşı hamle yapmaması herhalde maçın heyecanından kaynaklandı. 
Sonuçta bu maçla ilgili Bursasporlu oyuncular bütün beklentilere müthiş bir karşılık verdi.
Ancak yaptıkları bu mücadele sonrası hak ettiklerine ulaşamamaları futbolun doğasında olan bir şey.
Fakat bunun bir hakem tarafından engellenmesi normal olmayan futbolun utanç tarafıydı.