Hava Durumu

Ne oldu bize?

Yazının Giriş Tarihi: 21.03.2018 07:32
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.03.2018 07:32

Cumartesi günü, yani maç günü. Aman Allah'ım ne kötü bir gündü... Korku filmi gibi, içinde her şey vardı. Heyecan, korku, endişe, panik, öfke, küfür ve isyan... Hem de alayına isyan. Böyle bir ortamda adına futbol koyduğumuz bir oyunda ne bekliyorduk, neyle karşılaştık? Zaten yeterince gergin olduğumuz bir süreci yaşarken bizler, sahanın içinde olan ve çok sevdiğimizi söylediğimiz Yeşil, Beyaz formalı genç adamlara bu kadar yüklenmek doğru değildi. Zaten içinde bulunduğu durumdan dolayı özgüvenini kaybetmiş, kimlik bunalımı yaşayan Bursasporlu oyunculara bir de tribünlerin tepkisi olunca futbolcular adına sıkıntı büyüdü.
Şimdi, neden bu kadar sabırsız davranıyoruz anlamış değilim.
Beğenirsiniz, Beğenmezsiniz... Onun tercihleri ile şekillenen bir 11 ve oyun kurgusu oluşuyor ve sahaya sürülüyor. Yani sahanın içinden sorumlu olan Sayın Paul Le Guen değil mi?
Daha maç bitmeden, oyun devam ederken, oynattığı, oynatmadığı ile oyundan aldığı, oyuna gönderdikleri ile bir teknik adama bu kadar mı ağır eleştiri olur?
Bir ton küfür edip neyi düzelteceğiz merak ediyorum. Allah'tan Sayın Le Guen Türkçe bilmiyor da küfürleri anlamıyor. Bu arada Bursaspor taraftarıyla bir kez daha gurur duyduğumu da belirtmek isterim. Takımını desteklemeye gelen binlerce Yeşil Beyaz gönüllüsüne helal olsun. Bu övgüyü hak ettiler. Ancak özeleştiri yapmak zorundayız. Biz Bursaspor taraftarıyız. Kongreleri stadyumda yapan özel grubuz. Ancak yerinde zamanında karneleri verip yeni hayallere yelken açmak varken, nedir bu telâş?
Neden bu kadar öfke? Anlamış değilim. Başkanı, teknik adamı oyuncu grubunu beğenmeyebilirsin. Eleştiri yapmak, tepki göstermek, doğal refleksler tamam da küfür etmek nereden çıktı?
Olmadı, hiç yakışmadı.
Bunu niçin yazıyorum biliyor musunuz? Çünkü cumartesi günü ben de bu konuyla ilgili çok ciddi bir sıkıntı yaşadım. Bizleri nasıl babalarımız Bursasporlu yaptıysa, biz de çocuklarımızı öyle Bursasporlu yaptık. Küçük oğlum, Çınar paşa daha 6 yaşında. 4 yaşından beri formasını giyiyor benimle beraber maçlara geliyor. Bu hafta da, "Baba bu maça gideceğiz. Haberin olsun. Hem de biliyorsun ben uğurlu geliyorum. Bu maçı mutlaka kazanmamız gerekiyor" dediğinde duygulandım.
Ve maça Çınar paşa, dedesi, ben, sınıf arkadaşı Metin Ali ve babası Yeşil Beyaz giyinerek tribündeki yerimizi aldık. Heyecan dorukta. Maç başladı daha ilk dakikalar tam arkamızdaki kişi sürekli Bursasporlu oyunculara, teknik ekibe sallıyor ve ağız dolusu gün görmemiş küfürler ediyor. Tam bir canavar. Tabii ki doğal olarak çocuklar çok korktu. Artık yeter sabrımın tükendiği noktada, tam arkaya dönecek oldum çocuklar engelledi. Ama bu arkadaş hiç durmadı ve şiddetli bir şekilde küfürlere devam ettiği noktada ben daha fazla dayanamadım ve arkaya döndüğümde bu şahsı görünce inanın şok oldum. Çünkü bu arkadaş yıllarca üst düzey futbol oynamış, milli formayı giymiş bir şahsiyetti. Ve inanın ona daha çok üzüldüm. Ve insanlığımdan utandım. Sporculuğumdan utandım.
Şimdi örnek olması gereken arkadaşlar böyle yaparsa vay benim futbolumun haline.
Çocuklarımıza hangi örneği göstereceğiz.
Yazıklar olsun.Neyse ki çocuklar travmayı çabuk atlattılar da Stancu'nun golünden sonra hep beraber sevindik.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.