Futbolun adaleti yok...

Bir tarafta ilk ve büyük hedefine ulaşmış Galatasaray diğer tarafta oynadığı futbolla sezona damgasını vurmuş Bursaspor. 
Yani başka bir deyişle fiziksel ve zihinsel boşalma içinde olmasını beklediğimiz Sarı Kırmızı’lı takım  ve onun karsısında başarıya aç bir Timsah. Bu çerçeveden bu maçı değerlendirdiğimde maçın kesin favorisi Yeşil Beyazlı takim olmalıydı ama maçı yasadığımızda bir kez daha anladım ki futbolun adaleti yok. Öncelikle ben bütün Yeşil Beyazlı oyuncuları kutluyorum.. 
Muhteşem bir maç oynadılar sayısını hatırlamadığım kadar gol pozisyonu ürettiler ancak 2 tanesini rakip kaleye sokabildiler bazen kale direklerine takıldılar. Bazen kaleci Sinan Bolat’a şimdi bizim hiç kimseye kızma lüksümüz var mı veya eleştirmeye tabii ki yok düşünsenize tarih Bursaspor’un tam 29 yıl önce kazandığı Türkiye Kupası’nı yazıyor yani Yeşil Beyazlı oyuncularda tarihe adlarını altın harflerle yazdırmak için çok mücadele verdiler ama olmadı. Onlar bilmiyorlar mı bütün sezon oynadıkları futbolun karşılığında Türkiye’nin en sempatik ve en beğenilen takımı olduklarını ama bunu taçlandıramadıktan sonra sadece hatıralarda kalacaklarını ve bir süre sonra unutulacaklarını. İşte ben sırf bunun için dün gece öncelikle Şenol Güneş ve bütün Yeşil Beyazlı oyuncular için çok ama çok üzüldüm.. Çünkü benim de içinde bulunduğum 1986 yılındaki kazandığımız Türkiye kupası müzede çok eskidi oraya yenisini koymalıydık fakat futbol sansı yanımızda değildi.. Her şeye rağmen hayat devam ediyor sağlık olsun...
Sonuçta kalite anlamında Bursaspor’dan bir tık yukarıda olan Sarı Kırmızılılar’da kaleci Sinan Bolat tuttu Burak Yılmaz attı ve kupayı da Bursa’ya kadar getirmişken aldılar gittiler.