Bıçak sırtı maç

Bursaspor açısından Şükrü Saracoğlu’ndaki maç ligde Timsah’ın nerede olacağını belirleyecek olan bir oyundu. Yeşil Beyazlıların sadece skor olarak değil, oyun olarak ortaya koyacakları performans; önümüzdeki haftalar için ya umut olacaktı, ya endişe.. Ama 90 dakika sonunda endişe oldu.
Yani düşme potasına yakın, kritik bir yerdeyiz. Oyunun hemen başında Sow ve Emenike’yle yüzde 100 goller kaçıran Fenerbahçe’nin imdadına Bursaspor’dan Frey ve Basser yetişti desek abartmış olmayız herhalde.
Bu ikilinin acemice yaptığı hatadan golü bulan Sarı Lacivertli oyuncular adeta maç stresinden kurtuldular. Bu dakikadan sonra oyunda daha rahat organize olan, birbirlerine yakınlaşıp topla daha fazla buluşan Fenerbahçe takımıydı. Sarı Lacivertli oyuncuların hücum zenginliği yaratması ve gol için bütün argümanları kullanması futbolun doğrularıydı. Bu anlayışta öne çıkan oyuncu merkezdeki Salih’ti. Tabii bu arada kanatların etkisini, hücumcuların da üretkenliğini atlamamamız gerekir. Bursaspor’da ise yenen kötü golün etkisi adeta 45 dakika sürdü.
Sadece duran toplardan etkili oldular o kadar. Özellikle ikinci topları almada ve sete dönmede başarılı değildik. Bu alanda Belluschi çok yalnız kaldı. Zaman zaman içimdeki ses “Ah Batalla olsaydı” dedi. Bekir ve Şamil de bu yükü kaldıracak oyuncular değillerdi. Hücum bölgesinde Sestak ve Volkan hareketli ama yaratıcı olamadılar. Aksine Fenerbahçe takımının hücum hattındaki üstünlüğü bu oyunda da fark yarattı. Sow’un attığı akıl dolu ikinci gol bence bitirmişti. Timsah’ta oyunun son bölümünde maça dahil olan Ferhat, Enes ve Ozan Tufan’ın çabaları sonucu değiştirmeye yetmedi. Son dakikalarda Webo’nun attığı gol Timsah’taki dikkat disiplininin kaybolduğu anlardı. Sonuçta 2013-2014 sezonunun başından itibaren, idari ve teknik o kadar büyük hatalar yapıldı ki; Bursaspor ligin son virajında adeta bıçak sırtında maçlar oynamaya devam edecek.