'Memnu'lar kıraathanesi!..

Mutlu pazarlar..
Yıldırım'da yürütülen kültürel dönüşümü kahvehanelere kütüphane köşesi oluşturarak sürdüren Yıldırım Bld. ünlü tarihçi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil'i Yıldırımlılar'la buluşturuyor.
Vakıf Mahallesi'ndeki Gençler Kıraathanesi'nde bu program çerçevesinde düzenlenen 'Misak-ı Milli ve 15 Temmuz' konulu programa Yıldırımlılar yoğun ilgi gösterdi. Kendine has üslubuyla tanınan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil verdiği çarpıcı örneklerle tarihi ve güncel olayları anlattı.

"Millet tek bir sözle meydanları doldurarak ve tankların geçişine izin vermeyerek hainlere geçit vermedi" diye konuşan Şimşirgil programın sonunda Yıldırımlılar'ın yoğun ilgisinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Şimşirgil, ayrıca kıraathane kültürünü ilçede tekrar canlandırılmasında katkısı olan başta Yıldırım Bld. Bşk. İsmail Hakkı Edebali olmak üzere, projede emeği geçen herkese teşekkür etti.
***
Pazar yazımıza neden bu giriş diyebilirsiniz.. Anlatalım:
Kıraathane aslında geçmişte kalan kütüphane.. Yani okuma yerleri..
Her kıraathanede kitap, dergi, gazete bulunurmuş.
Yani günümüzdeki gibi sadece oyun salonları değil..
Sadece okuma salonları da değil sohbetlerin yapıldığı, bilgilendirmelerin yapıldığı bir mekan..
İşte böylesi bir mekan yakın zamana kadar Çekige Meydanı'ndaki Anatolia Otel'in hemen yanında 1.Murat Camii'ne çıkan rampanın hemenı başında 'camlı köşk' diye bilinen bir kıraathaneydi..
Lise yıllarımızda sığındığımız bu camlı köşkü anımsadığım kadarıyla Ethem Bey, isimli bir semt sakini çalıştırırdı. Çoğu Çekirgeli de orasını 'Efenin Kahvesi' diye bilirdi..
Çok titizdi Ethem Bey. Kıraathane tertemizdi. Düzenliydi.

Ve en önemlisi; kıraathanenin iç duvarlarında büyükçe yazılarla 'ayakkabı boyatmak memnudur.'
'Yüksek sesle konuşmak memnudur.'
'Yerlere çöp atmak memnudur' şeklinde buna benzer pek çok 'memnudur' yani 'yasaktır' uyarısı..
Bu nedenle Çekirge'nin dört yol ağzındaki en hareketli noktasında bulunan anlı şanlı 'camlı köşkü' kendine özgü bir mekandı. Çok seçkin müşterileri vardı. Gelenler gazetelere bir göz atar, çayını yudumlar ve giderdi. Genelde taş oyunlarına meraklılarına rastlardık. Bu oyunu da gürültü olmasın diye camlı köşkün arka tarafında camlı bölgelerle ayrılan minik solununda oynarlardı.
Camlı köşk kıraathanesi, daha sonraki yıllarda kıraathaneliğe veda etti.
Önce bir pizza salonu oldu.
Ardından cafe/bar..
Çekirgeli dostlarım şimdilerde de burasının Anatolia Otel'e bağlı ve özenle korunduğunu belirtiyorlar..
Evet, orası bir 'memnular kıraathanesi'ydi..
Aynı özellikler ve güzellikler acaba şimdi Yıldırım'daki kıraathanelerde de yaşatılabilecek mi?. Ne dersiniz?.. Mutlu pazarlar efendim..

*Bursa'da klasik müzik sevgisi arttı

"Sevindirici bir kültürel bir olayı paylaşmak istedim.
Şehrimizde orkestra izleyici sayısı 2015-2016 sezonunda orkestra gösterisi yapılan diğer 6 şehre nazaran Bursa'da yüzde 45.6 oranında arttı.
Bence bu gönül işi oldu, hepimiz sahiplendik, sosyal medyada, paylaştık, mail listemize haftanın konser programını gönderdik, dostlarımızı davet ettik,kurumsal ailelerimizi konser destekçisi olmak için ikna ettik.
Ve sonunda Bursa öne çıktı, Bursa Büyükşehir Belediyesi'ni,Bursa Bölge Senfoni Orkestrası mensuplarını, Bursa Filarmoni Derneği'ni ve bu şehrin aydınlık insanlarını ve de emeği geçen herkesi kutluyorum"
(Teşekkürler Yıldıray ÇAMLIK)

*Güzel sözler

"Mutluluğu herkesle paylaşabilirsin ama acıyı paylaştığın insanlar özeldir."
"Ne bir savcı kalırdı ne bir yasa. Şu insanoğlu, önce bir kendini yargılasa!"
"Denizi seviyorsan dalgaları da seveceksin. Korkarak yaşarsan, yalnızca hayatı seyredersin."
"Yükün dürüstlükse gücün düşer belki ama başın düşmez."
(Derleyen Akif YILMAZ. Teşekkürler)

*Yeni bir kitap

NEDRET GÜVENÇ (KENDİNİ ARAYAN YILDIZ):Türk tiyatro ve sinema dünyasının üstün yeteneği, güzelliği ve başarılı diksiyonu ile tanınan ünlü sanatçı Nedret Güvenç 1940'lı yıllardan bugüne saygınlıkla süren sanatçı kimliğini Ayizi Kitapevi tarafından piyasaya verilen Nedret Güvenç/ Kendini Arayan Yıldız isimli kitabında okurlarıyla paylaşıyor.
O yıllardan bugüne çeşitli anılarla bezenmiş kitabında İzmir'i ve oradaki çocukluk dönemine de değinen Nedret Güvenç'in bu kitabında pek çok şöhretli sinema ve tiyatro sanatçısının ilginç yanlarını da öğrenmiş olacaksınız.

*Pazar neşesi

KAHKAHA:Çok kalabalık bir davetlinin olduğu iftar davetinde 'Her bir kahkaha bir tane pirzola demektir' der kahkaha ile gülen Dursun...
Temel atılır:
"Desene be Dursun sen deminden beri koca bir sığır yedun bitirdun yani!.."
(Teşekkürler M.A. ÖZTÜRK)