İkisi bir arada yapılmalıydı

"Türkiye'de üstü karayolu, altı demiryolu olan köprüler yok denecek kadar az. Gezdiğim en küçük ülkelerde bile nehirler üzerinde katlı yollar var. Bunlar 2.Dünya Savaşı sonrası yapılmış.
Oysa İstanbul Boğazı'ndaki köprülere bu projeler düşünülmemiş. Ama Yavuz Sultan Selim Köprüsü'yle bir adım atıldı.
Bugün aynı hata ve yetersizlik trafik sorunlarıyla ortada.
Söz konusu eksiklik; temeli atılan 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nde. Ülkemize batı sınırından giren herkes İstanbul'a gelme zorunda kalıyor. Bu giderilmeli. 2016 yılı sonunda Kapıkule'den giren araç sayısı 1.3 milyon. Bunun 1 milyona yakınının İstanbul'da hiç ilgisi yok. Zorunlu dolaşarak Ege ve Akdeniz'e geçiyorlar.
Amaç, insan yaşamını kolaylaştırmaksa Edirne'den sonra Tekirdağ'a dek yeni otoban yanında Çanakkale Köprüsü'ne demiryolu hattı eklenip Balıkesir'e kadar uzatılmalı.
Bunun için 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nde demiryolu ve otoyol olmalı. Bu da düşük maliyetle bir hizmetin gerçekleştirilmesi olur. Devamında Bandırma-Balıkesir bağlantılı İzmir-Antalya'ya dek hem karayolu hem demiryolu yapımı ile küçük araç, kamyon ve TIR trafiğinde azalma hem İstanbul ve civardaki trafiği %15 civarında rahatlatır.
Bu uygulamayla Bursa-İstanbul trafiği %8 oranında azalır, yol mesafesi asgari 150 km kısalır. Saygıyla."
Necmettin ŞENGÜL

O laleleri neden kopardın, yazık!..

"14 Nisan Cumartesi gecesi saat 23.00 sularında Fatih Sultan Mehmet Bulvarı'ndan geçerken üzücü bir durumla karşılaştım.
FSM Camii karşısındaki ada dönüşlü kavşağın ortasına belediyece dikilen ve o çevreyi güzelleştiren lalelerin yanına gitmiş olan bir kadın hiç umursamadan dikili laleleri kökleyip duruyordu.
Müdahele etmek ve yaptığının yakışıksız bir davranış olduğunu söylemek istedim. Ama kavşaktaki yoğun trafikte arkamda biriken araçların çaldığı klaksonlar nedeniyle bunu yapamadım, hareket etme ve oradan uzaklaşma zorunda kaldım.
O duyarsız hanım bu şikayet yazımı eğer okursa yaptığının ayıp ve hiç de yakışık almayan bir şey olduğunu bilmem anlar mı?.
Dilerim anlar diye umut etmekten başka elimden bir şey gelmiyor."
Adının açıklanmasını istemeyen bir doktor

Madem karar verildi kamulaştırılsın!

"Gemlik ilçesi, Büyükkumla bölgesindeki 1705-1706-1707 ve 1870 sayılı taşınmazlarla 1705 sayılı parselin hemen yanındaki 1871 parseldeki taşınmazın da kamulaştırılması için Büyükşehir Belediyesi Encümeni 21 Temmuz 2015'te bir karar vermişti..
Ancak 2015 tarihinden bu yana kamulaştırma konusunda hiçbir gelişme olmadı.
Yer sahipleri olarak bu taşınmazlar üzerinde kamulaştırma kararı nedeniyle hiçbir şey yapamıyoruz. Bu yüzden güç durumlardayız.
Madem ki kamulaştırma kararı verildi, iki yıldan bu yana neden hiçbir gelişme gerçekleştirilmiyor.. Daha kaç yıl bekleyip duracağız?..
Sayın ilgililerin konuya eğilmelerini ve gerekli işlemlerin acilen başlatılmasını rica ediyoruz.
Saygılarımızla."
Nihat DÖKMEN

BBDSO 20 yaşında!..

Kentimizin sanatsal etkinliklerinde ayrı bir yeri olan Bursa Bölge Devlet Senfoni yarın gece AKKM'de (Merinos) 20. kuruluş yılını kutlayacak.
Konserde, BBDSO sanatçıları UÜ Devlet Konservatuvarı öğrencileri ve öğretim üyeleri ile birlikte aynı sahneyi paylaşacak.
İlerleyen yıllarda Türkiye'deki sanat yaşamının birer parçası olarak, ülkemizin kültür/sanat seviyesini daha ileriye taşıyacak konservatuvar öğrencileri,
Borusan Kuartet üyesi Esen Kıvrak ve genç piyanist Başar Can Kıvrak'a eşlik edecek.
Konservatuvar öğretim üyeleri ve öğrenci katılımıyla oluşturulan büyük orkestrayı her iki kurumda da görevli şef Dağhan Doğu yönetecek. Orkestra D. Şostakoviç'in 5. Senfonisi'ni seslendirecek.
Ayrıca, ülkemiz ve dünyanın önde gelen oda müziği grubu Borusan Kuartet'in 1. keman üyesi Esen Kıvrak konser solistleri arasında. Kendisi, genç ve başarılı piyanist Başar Can Kıvrak'la orkestra eşliğinde Mendelssohn'un 'İkili konçertosunu' sunacaklar.

Tahtakale araçlara neden kapatıldı?

"Birkaç gün önce Tahtakale semtinden aracımla geçmek istedim. Ancak demir bariyerler konup araç trafiğine kapatılmış.
Böylesi keyfi uygulama. Heykel semtinin üst taraflarından Çakırhamam'a geçiş yolu olan güzergahın hatta alternatifsiz istikametin kapatılması bu civarda yaşayanlara ve Tahtakale esnafına da düşüncesizce yapılmış bir uygulama.
Oysa, Maksem bölgesi de trafik açısından aşırı yoğunluklu bir semt. İnsanların işlerini zorlaştırma yerine pratik çözümler ile şehri yaşanabilir hale getirmek belediyeciliktir. Ama bu keyfi bir uygulamadan başka bir şey değil.
Amaç ne ve ne düşünüldü bilmiyorum ama eksik düşünülmüş olacak ki köşenize yazıyorum. Sayın yetkililerin konuyla ilgili cevabını köşenizde yayınlarsanız sevinirim."
Adının açıklanmasını istemeyen bir okur