Hava Durumu

Vatikan'ın kadrolu cinlerine dikkat!..

Yazının Giriş Tarihi: 19.08.2017 09:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.08.2017 09:02

Çok yıllar önce, memleket o kadar da fazla kutuplaşmadığı halde, bunlar Prof. Dr. Toktamış Ateş'le yola çıkmışlar, biri laik kesimin öteki mütedeyyin kesimin temsilcileri olarak ahaliye, 'Bakın biz birlikte konferans verebiliyoruz, siz de öteki kampla iyi geçinebilirsiniz!' yollu mesaj vermişlerdi.
Abdurrahman Dilipak'tan söz ediyorum.
Bu toplantılardan birinde dinleyici sıralarındaydım. Şu lafı kalmış aklımda:
'Sivas'ın kangal köpeği 300 kelimeye kadar anlayabiliyor! Bizim halkımız maalesef o kadar çok sözcük kullanamıyor!'

***
Dilipak, Yeni Akit gazetesindeki köşesinde, 'L'exorsizm ve Demonizm!' başlıklı bir yazı yazmış.
Meraklısı için hemen söyleyelim, başlık 'Cin çıkarma ve şeytancılık' manasında.

Başlığı niye böyle atmamış da, benim gibi fakirlerin 'anlayacağı' 300 sözcük arasından seçmiş, o ayrı konu!
Asıl mevzu yazının içeriğinde. Buyurun:
''Bunlar Vatikan ilahiyatındaki iki önemli ana bilim dalı... Aynı şekilde bu konu ile ilgili Vatikan'ın yasaları ve yönetmelikleri var. Ve bu kurallar bütün Katolik kiliselerinde geçerli ve tabii Vatikan'ın diplomatik misyonları için de bu yasalar bağlayıcı.
Evet, evet, kiliselerde cin çıkarma işi yapılıyor. Çıkarılan cinler yargılanıyor, cezalandırılıyor, hapsediliyor, ya da kilisenin emrine giriyor, yani anlaşıyorlar, 'kadroya alıyorlar' (!), istihbaratta kullandıkları da söyleniyor, ya da birilerine musallat etmede de..''

***
Kendim de epeyce yazdım, çok da köşe yazısı okudum.
Şu kadarını söyleyeyim, bu kadar 'öğretici ve uyarıcı' bir yazıya ilk kez rastlıyorum!
Mevzuda anlamadığım tek husus, cin abiler kadrolu olduklarına göre, maaşlarını ne olarak alıyorlar acaba!
Cin olarak mı, votka olarak mı?
Cin olarak alıyorlarsa, bu yamyamlığa girmez mi?
Bu kadar kötü espri yaptığıma göre, büyük ihtimal sinirlerim bozuldu.
Ağzımdan çıkanı kulağım duymamaya başladı.
Bu yazı beni benden aldı, belki de tridine bandım!

Daha salakçası olmaz!

Tayland'ın başkenti Bangkok'ta hapishane benzeri bir pansiyon açılmış.
Pansiyon, hapishane deneyimi yaşamak isteyen müşterilere hitap edecekmiş!
Sayılır mı sizce? Bence sayılmaz!

Adam gelsin bu pansiyonda bir gece kalsın, hapishanede bir gece kalmış gibi olur mu?
Hatta bırak hapishaneyi, nezaretteki 2 saate bile bedel olur mu bu aktivite!
Gözaltında olmak, tutuklu olmak ve/veya hükümlü olmak başka türlü bir psikoloji.
Para karşılığı hapishane havası, ancak zarsalak müşterilere hitap eder.
Zarsalağın da, deneyimle-meneyimle işi olmaz zaten.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.