Ufak ufak soğumalar!

Tuğçe Kazaz isimli hanım hamımcık kızımız, 'Bende artık Ak Parti'ye ufak ufak soğumalar başladı' demiş. Hem de AKP'ye yakınlığı ile bilinen Beyaz TV'de.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve mevcut iktidara verdiği destekle bilinen Tuğçe Kazaz'ın bu açıklaması karşısında, 'Uyan Türkiyem' isimli programın sunucusu, 'Şok oldum!' demiş. Tuğçe Hanım partiye soğumasını 'Her yere girmiş Fetö'nün siyasete hiç bulaşmamış olduğuna inanmıyorum' diye açıklamış.
Tuğçe Kazaz'ı kamuoyu 'önce Müslüman- Hristiyan sevgili ve akabinde koca nedeniyle Hristiyan - sonra yeniden Müslüman' diye özetlenebilecek 'gel-git'li süreçten iyi tanır.

Hasılı, bir başka programda, 'ufak ufak ısınmaya başladım!' yollu bir açıklama, kimseyi şaşırtmamalı.
Haberin en güzel tarafı Tuğçe Kazaz'ın bu lafları 'Uyan Türkiyem!' isimli programda yapması.

Bir balıkçı hikayesi...

Palavra atma sektöründe siyasetçilere rahmet okutacak kesim, herhalde oybirliğiyle, kara ve deniz avcılığı. Karayı geç, deniz avcılığında, yani balıkçılıkta fena olmadığım bilinir!
Balıkçılıkla ilgili anlamadığım tek husus şu:

'Kaçan balıklar neden hep büyük?'

Sizden iyi olmasın, Mehmet Arı isminde Mersinli harika bir arkadaşım var.
Oltanın ucunda 45 cm'den büyük palamutlarla çekilmiş fotoğraflarımı sosyal medyada görünce telefon edip, şu anısını anlattı.
Gözleri pek iyi görmeyen, amatör balıkçılıkta da fazla iyi olmayan mahalleden bir abiye kıyak yapmak istemişler. Abinin oltayı denize attığı sırada Mehmet'in arkadaşı çaktırmadan denize girmiş ve oltanın ucuna, daha önceden tuttukları bir sardalyeyi takmaya çalışmış. Balıkçı abi oltanın ucundaki hareketliliği fark etmiş ve balık vuruyor diye misinaya asılmış.

Kötü şans, kanca denizdeki arkadaşın koluna girmiş. Bizimki canı acımasın diye diğer eliyle misinayı çekiştirince, gözleri az gören abi, büyük bir balık yakaladığını sanarak var gücüyle misinaya asılmış. Durum şu:
Bir yanda kıyakçı arkadaş, diğer yanda balıkçı abi, misinaya Allah ne verdiyse asılıyorlar. Halat çekme yarışı gibi! Bizim Mehmet gülmekten yarılırken, balıkçı abi seslenmiş:
'Mehmet yardım et, beraber çekelim, en aşağı 40 kiloluk balık var oltada!'

Uyanık Muğlalı...

Karayolunda seyrüsefer edeceksen, hele de motorla, bunun 'Mobese'si var, kask takma zorunluluğu var, 'girilmez yola girmemek gibi handikaplar'ı var. Yani dert çok!
Hepsinden tek hareketle yırtmanın yolu ne, plakayı kapatmak!

'Uyanık Muğlalı!' da onu yapmış işte.
Ve, bu daha bişey değilmiş. Ön plakayı söküp bagaja koyan, olası bir müdahalede de, düştü diyen çok insan varmış trafikte...