Trump yüzde 100 Türk çıktı...

ABD Başkanı Trump da yüzde 100 Türk çıkmasaydı, vallahi konuya el atmayacaktım, ama bu kadarına da pes abi yani..
Son zamanlarda böyle bir cinslik türedi 'Feys' ortamında.
Giriyorsun bir yere, şöyle cepheden kafanın tamamının görüneceği şekilde bir fotoğrafını seçiyorsun, sistem yüzde kaç Türk olduğunu söylüyor yüzüne.
Geçen bir arkadaşım yapmış testi, önce Vietnam, Alman ve İtalyan kırması çıkmış.
Akabinde sonucu beğenmemiş, başka bir resmini vermiş sisteme, bu kez yüzde 24 Rus, yüzde 76 Kafkaslı.

Olayla ilgili daha komik gözlemlerimiz de oldu.
İsmi bende saklı bir eski ülkücü arkadaşım bu testi ilk yaptığında yüzde 94 Türk çıktı.
Sonucu beğenmedi başka resimlerle şansını bir kere bir kere daha denedi.
Önce yüzde 96, sonra yüzde 100'e ulaştı.
Skoru sağlayınca, nasıl mutlu olduğunu görmeliydiniz...
Ve fakat yüzde 100'ün nihai 'top skor' olmadığı gün içinde ortaya çıktı.
Çünkü yüzde 105, yüzde 110 ve yüzde 115 gibi yüzdelerle Türk çıkanlar oldu.
İşin aslına bakarsanız bunların hepsi Facebook yapay zekasının kullandığı algoritmalardan kaynaklanıyor.
Program bakıyor bulunduğunuz kent veya ülke neresi, biraz da milliyetçilik duygularını okşamak için veriyor gazı...
İşin diğer ürkütücü yanı ise kafatasçılık anlayışının sosyal medya marifetiyle uygulanıyor olması.
Facebook'un paşası genç kardeşim Mark Zuckerberg'in şu soruya bir cevabı var mı?
'Hitler'in üstün ırk için kafatası ölçümlerinden ne farkı var, resme bakıp yüz şeklinden, göz şeklinden alın ve burun yapısından 'ırk' tefrikine (ayrımına) gitmenin?'

Ataevler 'street dog!'

İşkenceye maruz kalan kediler, arabanın arkasına bağlanıp yollarda sürüklenen köpekler, asansörde hunharca katledilen kediler derken...
İzmir'in Torbalı ilçesindeki bir ilkokulda öğrenciler tarafından beslenirken bir velinin endişesi üzerine sınıftan uzaklaştırılan kedi 'Tombi'nin milli eğitim müdürlüğünün devreye girmesiyle yeniden sınıfa dönmesi, herkesin yüreğine su serpti.

Sokak hayvanlarıyla ilgili tek iyi gelişme 'Tombi olayı' değil.
Buyurun, bu da bizim mahallenin sokak köpeği.
Basın Sitesi'nin hemen yanındaki otobüs durağının yanını kendine mesken tutmuş. Mahalleliden biri getirmiş karton sermiş altına. Bir diğeri battaniye sermiş. Diğeri suyu tedarik etmiş, bir diğeri de bir tabak ciğer ve köpek yemeği getirmiş. Yediği önünde yemediği ardında denir ya, o hesap. Babanın keyfi yerinde. Önceki gün Gazete'ye gelmek için durakta beklerken baktım bir hanım kızla gayet güzel sohbet de ettiler. Tam duyamadım hanım kız bizim 'street dog'a sitem de ediyordu, görüşemiyoruz falan tarzı.
Ve dün baktım, battaniyeyi de yeterli görmemiş olmalılar ki, yatak getirmişler abinin mekanına!
Hayvan sevgisinin 'zirve' yaptığı bir mahallede oturuyor olmanın gururunu yaşıyorum.