The Guardian modeli!

İktidara karşı halkın çıkarlarını savunmak için 200 yıl önce kurulan The Guardian gazetesi yaklaşık 2 yıl önce reklam verenlerin baskıları sebebiyle doğru düzgün gazetecilik yapamadığını düşünüp okuyucularına 'Pamuk eller cebe!' çağrısı yapmıştı. Yani okurlardan para dilenmişti.
İkilem basitti. Guardian ya gazetecilik ilkelerini koruya koruya ölecek, ya da düzene uyum sağlayıp, gazetecilikten vazgeçecekti.
Okurlar 'biz para verelim siz de gazeteciliğe devam edin' dedi ve kısa sürede bağışçı sayısı 1 milyonu aştı. (En az 5 Euro!) Guardian bu arada gereksiz maliyet öğelerini de törpüledi ve son tahlilde düze çıktı. 300 bini bir kerelik, 800 bini düzenli bir milyondan fazla destekçisi olan Guardian, Birleşik Krallıkta 23 milyon ABD'de 31 milyon okuyucuya sahip.
Bağışçıların doldurduğu formlar marifetiyle her okuyucuya özel içerik sunabilen gazetenin internet sitesi 'tıklanma' konusunu paraya tahvil etmeyi, o kadar da kafaya takmıyor.
Yönetim katı genel olarak 'Sen doğru gazetecilik yap para nasılsa kazanılır' düsturundan hareket ediyor. Öten yandan, eski usul dayanışma kültürüyle piyasaya tutunduklarına bakmayın! Yapay zeka teknolojilerine ayak uydurma üzerine kurulan bir sermaye girişim fonuna 42 milyon sterlini (59 milyon dolar) gömerken gözlerini kırpmadılar.
Hülasa... 'Gazetecilik bitti' lafını çok sık duyuyoruz son yıllarda.
Biten başka bişey, gazetecilik yaşıyor, yaşayacak da...

PİVOT GÖRÜNÜMLÜ BAŞKAN!

Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan'la fotoğraf çektirmeyin! Kısa gözükürsünüz.
Diğer bir yığın özelliğinin yanısıra 1.98 cm'lik boyuyla herkese fark atıyor çünkü!
AS TV'de yayınlanan 'Sönmez Medya Buluşmaları'nda konuğumuzdu.
Bu özelliğiyle 'barışık' olan Özkan'ın, programda, icraatlarını anlatıp, hizmetlerini övdüğü sırada, 'Karacabey'le ilgili daha ne söyleyeyim. En uzun sahil bandı bizde, en uzun belediye başkanı da bizde!' deyince herkes güldü.

Bizim İlhami Yıldız soru sırası kendisine geldiğinde 'uzun esprisi'nden bir ekmek daha çıkarmaya çalıştı ve Başkan'a şu soruyu yöneltti:
'Efendim, en uzun sahil sizde, en uzun boy da sizde, peki önümüzdeki seçimde en uzun oy oranı da sizde olacak mı?'
Başkan soruya şu yanıtı verdi:
'Benden önceki beleidye başkanı Ergün Koç yüzde 23'le seçilmişti. Ben yüzde 35'le başkan oldum. 31 Mart'ta oyunu en fazla artıran ilçe olacağımıza inanıyorum.'

ANCAK TÜRKİYE'DE OLUR

Amerikan dizilerinden filmlerinden biliyoruz. Deliller çok sağlam olmadan kimseyi tutup götüremez, gözaltına alamazsın. Kapıya kadar gelirsin, adam seni içeri almaz, arama iznin yoksa. Soru sorarsın cevap vermez, avukatı yanında yoksa.
Listeyi uzatabilirim. Başkanın özel kalem müdürü yüksek hakimlerle görüşemez misal.
Başsavcı da sorgulanabilir gerektiğinde, devlet başkanı bile!
Herkes haklarını ve borçlarını, sınırlarını çok iyi bilir çünkü uygar ülkelerde.
Bizde ise berdevam, 'Böyle şeyler ancak Türkiye'de olur' dedirten haberlere.
Diyarbakır'da bir savcı ile 14 öğretmen, halı sahanın kiralanma saati üzerinden tartışmış.
Sonuç, 14 öğretmen göz altına alınmış.
(En büyük mağdur, halı saha sahibi. Kimseden parasını alamamış çünkü.)