Teyze, amca bir imza ver!

CHP'de kurultay isteyenler, pazartesi günü imza toplamaya başlayacaklarmış...

Cumhuriyet'te çalıştığım günlerde bir abimiz vardı. Her gün büroya gelir, ülkenin çeşitli sorunları ve konuları ile ilgili 2 saate yakın nutuk atardı.
Burası bir işyeri, benim bu çalışanları meşgul etmemem lazım, bırakayım da işlerini yapsınlar demezdi. Haftabaşı Kıbrıs sorunu, ertesi gün ekonomi- enflasyon, sonra parti içi demokrasi, hafta sonu eğitim- sağlık.. Abinin hakim olmadığı konu yok. Bizim de boş vaktimiz!
Bir gün gelmedi!.. Çok sevindik haliyle. Ertesi gün, gelemediği için özür diledi, kaldığı yerden devam etti: 'Çocuklar Türk diplomasisi Osmanlı'dan bu yana, gelenekler üzerine kuruludur, dolayısıyla Ortadoğu konusunda Türkiye...'
Bu kadar niye anlattım hikayeyi uzun uzun.
Abi CHP'liydi. Partide de öyle ahım şahım bir görevi yoktu.
Ama şekilde de görüldüğü gibi memleketin, bırak memleketi coğrafyanın tüm sorunlarına hakimdi. Hakim olamadığı tek şey diliydi. Yani çenesi.
Lütfen yanlış anlaşılmasın. Biz de (galiba) seviyorduk onu dinlemeyi!
Bu kadar girişi, ortalama bir CHP'linin ortalama profilini anlatmak için yazdım.

Bu profiller pazartesi günü, CHP'de kurultay toplansın diye imza toplamaya başlayacaklar.
Yanında veya karşısında olduğum için değil, diğer partilere oranla daha birikimli bir popülasyona sahip oldukları için, konuşmayı, tartışmayı, çekişmeyi ve de yarışmayı seviyor CHP'liler.
Bu kadar çok lider değiştirmeleri bundan. Adlarının 'kurultay partisi'ne çıkması sebepsiz değil.

Atatürk'ten İnce'ye...

ANAP deyince akla tek isim gelir: Turgut Özal.
DYP deyince Süleyman Demirel.
AK Parti deyince Recep Tayyip Erdoğan.
Peki CHP deyince...
Atatürk gelir, İsmet İnönü gelir, Bülent Ecevit gelir, Deniz Baykal gelir hem de 3 kere gelir!..
Ve son tahlilde Kemal Kılıçdaroğlu gelir.
Arada Mustafa Üstündağ'dan, Hikmet Çetin'e, Cevdet Selvi'den Altan Öymen'e bir yığın isim daha var. İşin içine SHP'yi SODEP'i falan da katarsak 'kapalı dönem nedeniyle' Erdal İnönü var, Murat Karayalçın var, Cezmi Kartay var, Aydın Güven Gürkan var, 'köprüyü sattırmayan!' Necdet Calp var.. Büyük ihtimal unuttuğumuz birkaç isim daha var.
Biat kültürü lider kültü bu partiye belki de hiç uğramadı.
Beğenmediğini değiştirmekte pek mahir CHP'liler.
Avrupa'da Amerika'da, demokrasinin iyi işlediği ülkelerde hangi lider bir koltukta 10 sene 15 sene oturabilmiş. Bu açıdan bakıldığında iyi-kötü parti içi demokrasi galiba sadece CHP'de var!
En azından görüntü öyle.