Son ütücü, zaman bükücü

Önce şimşek çakıyor, sonra gök gürültüsü duyuluyor. Hımm, demek ışık sesten hızlı!
Camdan geçen ışık camı niye kırmıyor? Hızlı olduğu için mi? (Ee tabi ışık hızı diye bişey var!)
Peki ışık hızına ulaşan bir jet, binadan geçse, bina kırılmaz mı?
Kırılmaması lazım, çünkü ışık hızında giden jet, moleküler olarak ayrışıyor!
Albert Einstein elektriği bulmadı, telefonu da. Ama uzay, zaman, enerji, yer çekimi gibi konulara yeni bakış açıları getiren teoriler üretti. Bu sayede atom enerjisinin kontrolü sağlandı, uzay araştırmaları ve ışık...
Kesiyorum burada!
İstesem yazıyı kuantuma, fotona, hatta E=mc2'ye falan boğar şu pazar gününüzü zehir eder, mevzuyu da içinden çıkılmaz hale getiririm.
Ama galiba 'şu abi'nin yaptığını yapamam kimsenin zihnine ve de beyniye!
GENAR Araştırma Şirketinin Müdürü Mustafa Şen, Recep Tayyip Erdoğan'ın 'politik uzay-zaman'ı büktüğünü iddia etmiş. Abi'ye göre, 'Erdoğan 24 Haziran'ı 4 Mayıs'a getirmiş!'
Uzay-zamanın bükülmesi fizikçi Einstein'in 'Genel Görelilik Kuramı'na göre ışığın, uzaydaki kütleçekim nedeniyle zamanda bükülerek yön değiştirmesine deniyor!
Düşünüyorum da, zamanın bükülmesi, benim gibi ölümlü faniler için ne kadar uzak, ne uzağı, resmen uzay bir konu!
Hep beraber itiraf edelim ve rahatlayalım bence. Mustafa Şen abimiz uzay- zaman diyene kadar bu konudan bihaberdik! Abi sadece bunu öğretmedi bize, 'politik uzay-zaman' diye yeni bir de kavram, hatta 'teori' üretti sanki.
'Bükücü' kavramını bu fakir, olsa olsa tekstil sektörüyle alakalı sanıyordu misal.
'Son ütücü, kumaş bükücü' gibi bişey. Değilmiş. Zaman bükülebiliyormuş abiler ve de ablalar! Hatta bükülmüş bile!
(Zamanımız bükülmüş muhalefetimiz uyuyor!.. Muharrem İnce fizik hocası değil miydi, niye girmiyor bu toplara?)

Nerede kaldı suçun şahsiliği ilkesi...

Olayı yaşayan: Tarık Demiryakanoğlu...
Bana konuyu ileten ise arkadaşım, Sivilay Başkanı Okan Aras.
Tarık Bey, vakti zamanında amatör kümede kalecilik yapmış futbol aşığı bir adam. Bursaspor maçlarına oğlu ve torunuyla gidiyor. Keyif alarak maç izliyor; hayatındaki en önemli sosyal aktivitesi ve keyfi de bu.
Maraton 215 Blok 4. Sıra 2. Koltuk seyir yeri.
Konyaspor maçında özel güvenliği 'merdivenlerde oturanlar' nedeniyle uyarmış.
Sahaya yabancı madde atanları uyarmış, küfür edenleri bile susturmaya çalışmış, zaman zaman da en azından çevresindekileri susturmuş.

Ve bu hafta; çok özel bir maç daha var.
Trabzonspor ağırlanacak; keyifli bir mücadele olur. Batalla'yı çıplak gözle son kez seyredecek belki de. Zafer Plaza önündeki Bursastore TIR'ından yine ve yeniden torununa forma almış, maça hazırlanıyorlar. Dede ve torun maç keyfi yapacaklar.
Ve cep telofonuna gelen şu mesajla sarsılıyor:
'PFDK kararı ile bu hafta sonu oynanacak Bursaspor-Trabzonspor karşılaşmasına giriş yasağınız bulunmaktadır.'
Şok...
Tarık Bey ne ilk ne de son.
Soru şu tabii haliyle: Cezalar böyle 'toptancı zihniyet'le verilecekse, şu Passolig saçmalığı niye.
Ne yani taraftar bilet alırken, kombine alırken, sezonun tüm maçlarını izleyebilmek için en sakin, en olaysız, en hareketsiz tribünü mü arayıp bulmak zorunda?