'Son sosyalist Türk devleti!'

Bizim Namık Göz vakti zamanında Belarus'un başkenti Minsk'e gitmiş..
'Glasnost'un 'Perestroyka'nın ilk yılları.
Doğu Almanya'dan çekilen askerler için konut yapan Türk firmasının davetlisi olarak.
Böylesi yurtdışı seyahatlerde gelenektir. Tören biter, fotoğraflar çekilir, haberler geçilir, akabinde etrafa bakınılmaya başlanır, nereden alışveriş yapabiliriz diye. (Bu zaten tipik ve karakteristik Türk adeti!) Namık ve beraberindeki gazeteci heyeti, Minsk'i dolaşmaya başlıyor.
Fakat ortada bir gariplik var. Çünkü hiç mağaza yok, işyeri yok, dükkan yok!
Dayanamayıp mihmandara sormuşlar, ağlamaklı:
'Biz nasıl alışveriş yapacağız, dükkan bulamıyoruz!'
Mihmandar, 'Buralarda yok ama ille de alışveriş yapacağız diyorsanız, filanca yerde magazin diye bir yer var, oraya gidin.'
Bizim heyet 'magazin'e gitmek için taksi tutmuş. Varmışlar ki bir de ne görsünler!
Kapıda kuyruk var!
Epeyce bir süre kuyrukta bekleyip içeri girmişler. Amaçları yöreye uygun matruşka bebek, kalpak vs almak. Bakmışlar içeri dalan Rusların alayı direkt gıda bölümüne hücum ediyor,
taze sebze- meyve reyonunu, süt ürünleri reyonunu falan resmen yağmalıyor!
Söylemeyi unuttum sanmayın! Bu 'magazin' denen yerleri devlet işletiyor. Satıcılar da bildiğin devlet memuru. Bu hikayeyi 'Tanzim Satış Mağazaları'nın gündeme gelmesiyle, Cumhurbaşkanı'nın magazinlerde, pardon mağazalarda sebze- meyvenin yanı sıra temizlik ürünleri satacaklarını açıklamasıyla falan ilişkilendirmeyin lütfen. Namık anlattı, ben sadece yazdım. Konuyla alakam bu kadar. Artı şu yazıyı, 'plan- piyasa' muhabbetine değerlendirip iktisadi ve içtimai sonuçlar çıkaracakları da uyarıyorum: Başlıktaki 'Son sosyalist Türk devleti' lafını da ben etmedim, dönemin başbakanı Prof. Dr. Tansu Çiller etti.

HAYDARABAT LİSESİ

'A single high school in İndia...' diye başlıyordu, İngilizce bir kaynakta rastladığım haber.
Ve şöyle devam ediyordu:
'...has produced the CEOs of Microsoft, Adobe, and Mastercard...'
Herkes anladı sanırım. Bir okul var Hindistan'da ve 3 büyük çokuluslu şirketin tepe yöneticisi bu okuldan çıkmış. Okulun adı, Hyderabad Puplic School..
Bildiğin Haydarabat Lisesi yani! Gelelim bu kadar lakırdıyı niye yaptığım mevzusuna. Diyeceğim sadece şu: İyi eğitim işi şansa bırakmaz... Yani Hindistan, matematik, yazılım ve İngilizce'ye verdiği önemin meyvelerini topluyor.

GİTMEDİĞİMİZ ÜLKE VAR MI?

Gazeteci Coşkun Aral bir belgesel için Brezilya'da yağmur ormanlarında çekim yapıyor.
Bir tekne kiralamış, tekneyi kullanan delikanlıyla İngilizce konuşuyorlar derken eleman ne dese beğenirsiniz:
'Aslen Üsküdarlıyız abi.'
Yurtdışında gezerken ederken olmadık yerlerde bir Türk'e rastlayacağımızı hepimiz biliriz. Algı şu: Türk'ün gitmediği coğrafya yok.
Dışişleri Bakanlığı yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının sayısını açıkladı.
152 ülkede 5 milyon Türk yaşıyor. Bildiğiniz gibi 2 milyon kişiyle Almanya birinci. 700 bin kişi ile Fransa ikinci. 500 bin kişiyle Hollanda üçüncü. Türk'ün 'tek tü(r)k' olmadığı diğer ülkeler şöyle: İngiltere 400 bin, ABD 300 bin, Avusturya 250 bin, Belçika 240 bin.
Hiç ummadığınız ülkelerde bile 5-10 bin Türk var. Ve geldik başlıktaki soruya:
Cevap veriyorum: Butan, Tonga ve Tuvalu'da hiç Türk yok. Hasılıkelam, bu ayıp bize yeter.