Özlenen çocukluk aslında!

Bayramın birinci günü bayramlaşmalardan ve bayram üzerine yapılan konuşmalardan derlediğim fikrin özü şu:
'Herkes eski bayramları özlüyor!'
Ama herkes. Yaşı 30 olan da, 40 olan da, 60 olan da.
İyi de, kentler değişti, komşuluk ilişkileri değişti, kimi köyde yaşamış bayramları, kimi mahallede, kimi insanların birbirine selam vermekten bile imtina ettiği apartmanlarda, kimi sitelerde.
Geniş ailenin bir araya geldiği güzel örnekler yok mu, var elbette ama, genel olarak insanlar, hem de ta ne zamandır böyle kısa tatil fırsatlarını asla pas geçmiyor, mutlaka bir tatil beldesine atıyorlar kendilerini.
Ve fakat herkesin dilinde 'ahh ah, nerede o eski bayramlar!' muhabbeti..
Hımmm. Anladım galiba.
Herkes çocukluğunu özlüyor aslında!
Bana soracak olursanız, (şekilde de görüldüğü gibi) yazı yazıyorum bu bayramda da.
Sadece bayramlar mı?
Bir ara saydım, tam 5 yılbaşını Uludağ'da, ama eğlenmek için değil, bir haber çıkar mı acaba diye evden uzak geçirmişim. Şimdi de durum pek farklı değil.
Yılbaşı bayram fark etmiyor bizim işkolunda genellikle. Sloganımız şu her seferinde:
Amelenin bayramı yevmiye!

Sahte cerrah, sahte yazar!

Kendisini Gülhane Askeri Tıp Akademisi mezunu Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahı Prof. Dr. Cüneyt Turan olarak tanıtan kişi 'sahte' çıkmış. Adam meğer lise mezunuymuş.
Polise yakayı kaptıran Turan, 10 binin üzerinde beyin ameliyatı yaptığını söylüyormuş.
Bana göre, haberde en enteresan detay adamın defalarca televizyon programlarına çıkmış, defalarca seminerler ve konferanslar vermiş olması.
Tıp literatürüne, tıp terminolojisine ne kadar hakim ki demek, dinleyiciler 'sahte' olduğunu anlayamamışlar.
Siz şimdi oh olmuş yakayı ele vermiş diye düşünüyorsunuzdur büyük ihtimal.
Ben sizin kadar rijit değilim, tersine olaya kaynak israfı gözüyle bakıyorum.
Elemanın ameliyat önlüklü fotoğraflarını falan da gördüm sosyal medyada.
Ortalama beyin cerrahlarından eksiği yok, fazlası var.
Hem canım, işini iyi yapıyorsa, sorun ne!
Nereden çıktı bu diploma merakı son tahlilde!
Şart mı yani!
Benim de var diplomam. Diplomayla olsaydı, bankacı falan olmam lazımdı, borsacı, finansçı falan.
Ne yapıyorum peki!
31 yıldır 'gazeteci' olduğuma inandırdım ahaliyi. 25 yıldır da 'köşe yazarı'ymışım gibi davranıyorum. Bir Allah'ın kulu da çıkıp itiraz etmedi 'Sen köşe yazarı değilsin!' demedi.
Oynamayın kardeşim insanların ekmeğiyle!

Hangisi bize benzer?

İki fotoğraf gördüm Twitter'da. Yan yana. Birinde Suudi Arabistan milli takımı son derece lüks bir uçakta seyahat halinde. Diğerinde Alman milli takımı galiba tarifeli seferde.
İlki ilk maçında 5 yedi, ikinci belki de Dünya Kupası'yla dönecek evine.
Sizi bilmem, ben şunu düşündüm o iki fotoğrafı yan yana görünce:
Servet tek başına bişey ifade etmez. Paylaşmak gerek, adalet gerek, demokrasi gerek.
Şaşaa, debdebe, lüks yaşam özlemi, başka türlü bir azgelişmişlik göstergesi.