Hava Durumu

Makarna ve yumurtayla beslenen canlı türü

Yazının Giriş Tarihi: 01.09.2018 07:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.09.2018 07:51

2 milyon 322 bin öğrenci arasından, sadece 710 bin 982 öğrenci örgün bir eğitim programına yerleşti. 128 bin kontenjan da boş kaldı.
Bu 710 bin öğrenciden büyük ekseriyetin yaşadığı şehrin dışında, daha büyük bir kente okumaya gittiğini biliyorum.
Çünkü adına 'üniversiteli' denen canlı türü, -nedense- ailesinden uzakta yaşamaya kodlanmış halde. Hiçbir üniversiteli 'ailemin yaşadığı kentte okuyayım, önüme sıcak çorbam gelir, gömleklerim ütülenir' pragmatizmini seçmiyor. Herkes hayatın tüm acılarını yaşamaya şartlanmış sanki. Buradaki şifre sözcük; özgürlük!
Dün sosyal medyada gördüm, adamın biri 'üniversite kazanan arkadaşlarımı kutlarım' demiş ve 'bir paket makarna' fotoğrafı koymuş paylaşımına. 4 yıl boyunca bunu yiyeceksiniz hesabı.
Evde yapılan zeytinyağlılar, karnıyarıklar, kıvamı tutturulmuş pilavlar falan ancak baba ocağına yapılan ziyaretlerde yenecek çünkü.
İlle de şehir dışında okuyacağım diyen üniversiteli, istisnalar dışında mütemadiyen 'yumurta ve makarna'ya talim edeceğini şimdiden bilmeli.

1 VE 3'ÜNCÜ YIL YURTTA, 2 VE 4'ÜNCÜ YIL EVDE!..

Üniversitelilerin 'Hangi şehir ve yurt- ev' tercihlerine damga vuran haleti ruhiye üç aşağı beş yukarı şöyle. Şematik:
1. Ankara ve İstanbul dışındaki öğrencilerin en nihai amacı bu kentlerden birine kapağı atmak. Özellikle de İstanbul. Bu kentlere hicret etmenin şehveti o kadar büyük ki, taşradaki daha iyi bir bölüme girmektense, sırf büyük kentte profili daha düşük bir bölüm tercih edilebiliyor genellikle.
2. Öğrenci canlısının nihai amacı adına 'öğrenci evi' denen her şeyi sınırlı yerde kalmak. Ve fakat ilk yıl, ortam ve çevre bilmemezlikten, biraz da aile ısrarıyla yurtta kalınıyor. Bu ilk yıl, edinilen arkadaş çevresi marifetiyle bir eve kapak atılıyor. Dolayısıyla 2. yıl öğrenci evinde geçiyor. Bilenler bilir, öğrenci evi öyle dışardan göründüğü gibi mutlu mesut, lay lay lom bir yer değil. Sorunlar büyüdükçe sinirler gerilir, sinirler gerilince araya bir de sınav gibi stresler eklenince tartışmalar kavgaya, kavgalar küslüklere neden olur ve... Öğrenci 3. yıl kafa dinlemeye yine yurda döner. Yurt genel olarak sıkıcı göründüğü için de, bu kez daha kafa dengi ve anlaşabileceği kişilerle 4. sınıf yine öğrenci evinde geçirilir.
3. Yurt tercihinde de tuhaf davranır üniversiteli. Okula ulaşım, yakınlık, hijyen, rahatlık vs gibi kriterlere bakacağına, yurda dönüş saatine, yurt görevlilerinin disiplin anlayışına bakar.
İkamet edeceği yer 'bal dök yala' bile olsa, o kendisine karışılmayacak yeri tercih eder, mutfağında fareler cirit atıyor olsa da.

BİBER EKSPERİ...

Geçen gün Nilüfer Belediye Başkan Danışmanı arkadaşım Hande Koç aradı. 'Abi' dedi, 'Ürünlü Biber Festivali'nde seni jüri üyesi olarak görmek istiyoruz.'
'Ben biberden ne anlarım' diyecektim ki, saksıda biber yetiştirdiğime ilişkin sosyal medyada paylaştığım balkon fotoğrafı geldi aklıma. Yine de saksıda 4 biber yetiştirdik diye 'biber eksperi' olacak halimiz yok. Kem küm deyip neredeyse muhallebiye bile biber ekecek haldeki arkadaşım Namık Göz'ü önerdim yerime. Hande, 'Misi Yerel Lezzetler Festivali'nde elimden kaçamazsın abi' diye bağladı faslı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.