Makam-mevki gelip geçici...

Siyasette koltuklar baki değil, geçici. Birgün atama ve/veya seçimle geliyorsun oturuyorsun makama, hizmet ediyorsun halka. İyiyse hizmetin, devam ediyorsun, bazen değilse de devam ediyorsun. İyi olduğun halde devam edemeyebiliyorsun bazen de.
Ama işte genel doğru, 'mahkeme kadıya mülk değil.'
Kimse kazık çakamıyor oturduğu yere ve/veya ki bu lafı pek sevmem ama çok kullanılır; 'mezarlıklar kendini vazgeçilmez sananlarla dolu'dur. (Ne yapsalardı, ölüm var diye pek sevdikleri egolarından mı caysalardı.) Bu yazı aşağıdaki yazıların genel girişi olsun.
Geçelim aşağıdaki yazılara...

OSMAN SARGIN...

İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, yeni dönem için partisi tarafından aday gösterilmedi.
Bir-iki gün süren kısa şoktan sonra Sargın işine eskisi gibi devam etti.
AS TV'de yayınlanan 'Sönmez Medya Buluşmaları'nda Sargın'ın 'bu ruh hali'ni gözlemleme şansı yakaladık:
Yüzünde, 'İşini iyi yapmış olmanın huzuru' vardı. Yaptıklarını ve kalsaydı yapacaklarınını samimiyetle anlattı. 'Aday olmayacağım anlaşıldığından sonra daha çok teveccüh gördüm' dedi. Çok sayıda üzüntü belirten mail gelmiş, aday olmadığı anlaşıldıktan sonra mailler katlamış. Hatta bir vatandaş 'İlk kez sizin yüzünüzden AK Parti'ye oy verecektim' diye yolda boynuna sarılmış. Peygamber Efendimiz (S.A.V) 'Hiç ölmeyecekmiş gibi çalışın, yarın ölecekmiş gibi ibadet edin' demiş ya, Sargın'ın 31 Mart'ta görevi halefine devredene kadar mottosu bu. Çok yatırım yaptı, çok proje hayata geçirdi, bir çok ilk'e imza attı. Biz onu, (en azından ben) yaptığı 8 gölet ile 'iklim değiştiren adam' olmasıyla anımsayacağız.
Bu göletler don'u engelledi, İznik'i 'Akdeniz iklimi' yaptı. Az mı?

İSMAİL HAKKI EDEBALİ

Öğlende bu kez Bursalı gazetecilerin ekseriyesi olarak AK Parti Yıldırım Belediye Başkan adayı Oktay Yılmaz'ın proje tanıtım toplantısına katıldık.
Yılmaz, Yıldırım'da nerelere nasıl dokunacağını, aday olmanın verdiği heyecanla pek güzel anlattı.
Haber sayfalarından okuyabilirsiniz. Özümün dikkatini, selefi, ön sırada oturan Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali çekti. Yılmaz, Edebali'nin yaptıklarının hakkını teslim etti. Sık sık adını da anarak şükran ve minnet belirtti gerçi ama, programı izlerken içinde bulunduğu ruh halini benim gibi çok kişi merak etmiştir, eminim. Edebali her konuşmamızda, aday olacağına inandığı kadar, 'siyasetin bir bayrak yarışı olduğunu, arkadan gelen arkadaşlartının da o bayrağı daha yukarılara taşıyacaklarına' inandığını vurgulamıştı. Makamlar kimsenin tapulu malı değil çerçevesinde ele aldığımız ikinci kişi İsmail Hakkı Edebali'ydi.

FARUK ÇELİK...

Lansman toplantısında mikrofonu eline alanlardan biri de, hem ulusal hem yerel siyasetin en güçlü figürlerinden biri olmayı başarmış Faruk Çelik'ti. Bursa'da neredeyse son 20 yılı o domine etti.
Ama bakın bugün ne bir makamı var, ne bir görevi. Yine de yaptığı konuşma üst perdedendi ve beyin tokatlayan cinstendi. Bu haliyle herkese, 'Allah'tan ağırlığı ve karizmasında herhangi bir erozyon yok' dedirtti.
HHH
Hasılı, makam sahibi veya değil, kamil insan olmak lazım.
100 yıl sonra bur(s)alarda, bugün doğanlar bile olmayacak çünkü.