Maçlar çakışınca nasıl izlenmeli?

Salı günü, akşamdan geceye kadar yaşadığımız 3 saatlik zaman dilimi, tek 'tü(r)k' mutlu olduğumuz anları içinde barındırıyordu.
Araştırmacı gazeteciliğin olmazsa olmaz gereği, kanepeye kaykıldım.
Televizyon karşımda. 'Laptop'u da fiskos masasına koydum. Ve internetten futbol maçını veren kanalı ayarladım.
Basket maçı 21.00'de başlayacak, futbol maçı 21.45'te.
Ve kaçınılmaz olarak iki maç çakışacak. Çakışsın!
Biri televizyonda, biri dizüstü bilgisayarda, aynı anda.

•Genç aşısı tuttu

Ukrayna maçına oranla daha 'genç' Milli Takım Hırvatistan'ı 1-0 yendi.
Ve 2018'de Rusya'da yapılacak Dünya Kupası'na 'kalifiye' olma umudunu sürdürdü.

Baskette durum daha da heyecanlıydı.
12 Dev Adam, diyorum ama adam lafı fazla oldu, çünkü basket milli takımını domine eden gençler, Cedi Osman 22, Furkan Korkmaz 20 ve Kenan Sipahi de 22 yaşında. Yani bunlara adam demek zor. 'Dev Adamlar yerine Dev Gençler' diyelim. (Spor yazısı yazarken başı belaya giren ilk Türk gazetecisi olmak üzereyim!)
Neyse bunlar, Belçika'yı yenemese, ilk 16'nın dışında kalacaktı.
Hasılıkelam, 'gençleştirilmiş' her iki milli takım da gereğini yaptı ve umutlar futbolda ekim ayına, basketbolda da, eylül ortalarına kaldı.

•Sporda Türk tarzı

Şu kadarını söyleyip kapatıyorum bu faslı. Türk insanı işini hep son ana bırakır, vaktinde önlem almaz, 'hallederiz!' zihniyetine sahiptir.
Bu karakter özelliği, futbolcumuzda da, basketbolcumuzda da, aynen baki.
Ünlü İngiliz futbolcu Gary Lineker'in 'Türkler duşa girmeden maç bitti sayılmaz!' dediği gibi. Yaşım epeyce kemala erdi, futbol olsun basketbol olsun neredeyse hiç hatırlamıyorum, göbek kaşıyarak maç izlediğimi.
Az adrenalinin yararlı olduğu gerçeğinden hareketle söylüyorum:
Belki de böylesi daha iyi.

•Aynı banka, 5 dk arayla!

Eminim siz de bankaların olmadık anlarda zırt-pırt aramasından mustaripsiniz.
Dün ismi bende saklı bankamın bir elemanı aradı, müsait olmadığımı söyledim, kapattım.
5 dakika geçmeden aynı banka, yine aradı. Ama bu kez elemanın cinsiyeti farklı.
Dedim ki, 'Pardon da, az önce aranmıştım ve müsait olmadığımı söylemiştim. Neden yine arıyorsunuz!'
Eleman pişkin:
'Az önce hangi konuda aranmıştınız?' diye sordu.
'Kredi kartı ile ilgili' dedim. 'Biz' dedi 'ürün satışı ile ilgili arıyoruz!'
Yani, departmanları farklıymış!
İyi de brother ve de sister!
İnsanlar, zırt pırt sizin telefonlarınıza çıkıp, annelerinin kızlık soyadını ve/veya soyisminin ikinci ve dördüncü harfini söylemeye çok mu meraklı sanıyorsunuz!
Daha önemlisi, herkesin zamanı değerli.