Kimse iki kere oy kullanamayacak!

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, 'Herkes ancak 1 kere oy kullanabilir' dedi.
Ülkede yapılacak adil ve 'güven'ilir seçimle alakalı, herhalde bir numaralı otorite sayılabilecek bir kişi niye böyle bir açıklama yapar ki acaba diye düşündüm ve haberin kaynağına gittim.
Başkan'ın bu lafının başlığa çıkarıldığı haberin spotu şöyle:
'Siz, ben ve herkes ancak bir kere oy kullanabilir'
'Siz ve ben'in 'herkes'in içine zaten giriyor olması ayrı konu.
Acaba, atıyorum Hollanda, Almanya veya ne bileyim İtalya gibi bir ülkede Seçim Kurulu'nun başındaki kişi böyle bir açıklama yapar mı?
Doğrusu, adamın durduk yerde böyle bir açıklama falan yaptığı yok. Büyük ihtimal 'mükerrer oy' 'mükerrer seçmen kaydı' vesaire sorulara cevap vermeye çalışıyoruz!..
De işte, bu ülkede her şey böyle.
Her konu 'şuyuu vukuundan beter' cereyan ediyor.
Trafolara giren kedilerle başladı bu işler, çöplerden oy pusulaları toplandı, seçim sandıkları derelere atıldı ve...
'Güven' sarsıldı.
Sadece seçim konusunda mı?
Oğlunuz-kızınız sınava giriyor ve siz yıllar sonra öğreniyorsunuz ki, sınav soruları belli yerlere servis edilmiş. 300 öğrenci alınacak okula 275 öğrenci sınav sorularına verilecek cevapları önceden bilerek girmiş.
Gel de 'güven' bu ülkede olup bitene, hadi güven Sadi Güven!

Kendisi muhalefette vaatleri iktidarda...

CHP'ye helal olsun valla. Kendileri muhalefette ama vaatleri iktidarda.
Ne dedilerse oldu çünkü.
Asgari ücret şu kadar olsun dediler oldu.
Şimdi de emekliye iki dini bayram öncesi birer maaş ikramiye demişlerdi, o da oldu. (Bin lira da iyi para!)
Bursaspor'a bir şampiyonluk yetmez, bir kere daha acilen şampiyon yapılmalı deseler, sanki o da olacakmış. Keşke vaat konusunda ellerini korkak alıştırmayıp, bol keseden atsalarmış.
Bu, olayın bir boyutu.
İkinci boyutu daha eğlenceli. CHP'nin bu vaatleri dillendirdiği günlerde iktidara yakın gazeteler 'bu vaatler ülkeyi batırır' yollu başlıklar atıyorlardı. Şimdi o vaatlerin iktidar tarafından realize edildiğini öğrendiler ve hepsinin ağzından bal damlıyor.

Bedava kitap başka örnek

İsveç'te 36 yıl iktidarda kalan sosyal demokratların liderine sormuşlar, 'Bu başarının sırrı ne?' diye. Adam, 'sağ partilerin tüm makul ve mantıklı önerilerini dikkate aldık' demiş.
AKP'nin taktiği de biraz böyle. Yukarıda CHP'nin vaatlerini bir bir nasıl hayata geçirdiklerinden söz ettim ya. Belleğimizi biraz zorlayalım, bu işin temeli taa vakti zamanında Genç Parti lideri Cem Uzan'ın, 'Öğrencilerin bütün kitapları ücretsiz olacak!' vaadine kadar gidiyor.

Kaynak bedelli mi?

Emekliye dini bayramlar öncesi bin lira ikramiye, keşke miktar olarak değil de oran olarak açıklansaydı. Çünkü hepimiz biliyoruz ki bu para 'nominal' olarak açıklandığı için seneye bir parça erozyona uğrayacak ve aynı mal ve hizmetleri satın alamayacak. İkramiye, oran olarak deklare edilseydi ve/veya katsayıyla ilişkilendirilseydi, yani yeni bir değerleme olayı olsaydı, emekli kayıp yaşamayacaktı.
Bir şey daha... Emekliye ikramiye ile bedelli askerlik konusu aynı anda gündeme geldi diye söylüyorum: Emeklinin ikramiyesini, bedelli asker adayları mı ödeyecek acaba?