İlk taşı masum olan atsın...

İncil'den bir anekdotla başlıyorum: Zina yaparken yakalanan kadın İsa'nın huzuruna getirilir. Kadına kesilen ceza taşlanarak öldürülmesidir.
İsa yerinden kalkar ve (şu an Bursaspor taraftarının da içinde bulunduğu ruh halini gayet iyi anlatan) şu lafı eder:
'Aranızda en masum, en günahsız kim varsa ilk taşı o atsın!'
Bursaspor düştü.
Neredeyse zil takıp oynayanlar ilk laflarım size:
1. Bursaspor taraftarının içinde Atatürk'e saygısızlık etmiş bir kesim vardır ama emin olun böyle bir kesim, Galatasaraylılar'ın da, Fenerbahçeliler'in de, Beşiktaşlılar'ın içinde de var.
2. Bursaspor taraftarının bir bölümü dışardan bakıldığında ırkçı, gerici bir görüntü veriyor olabilir. Emin olun böyleleri sizin taraftarlarınız içinde de fazlasıyla var.
3. Bursaspor'un kulüp olarak yerel ve genel iktidarla kimi menfaat ilişkileri sebebiyle yakın göründüğü doğrudur. Şundan emin olun, bunu yapmayan tek bir kulüp bile yoktur. Ve sizin anlı şanlı kulüpleriniz, büyük onurlar, erdemler atfettiğiniz kulüplerin götürdüklerinin yanında bizimkiler gözyaşları içinde kalır.

DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR!

Bursaspor ilk kez düşmedi. Düşer- çıkar, Allah göstermesin belki bir daha düşer.
Çıksa da düşse de taraftarı onu yalnız bırakmaz.
Düştüğü sene daha fazla kombine satmış bir camia burası.
Çünkü Bursaspor taraftarının ekseriyesinin düsturu, yenilse de mücadele eden bir takım isteğidir her zaman. Onlar 'Öyle mutluyduk ki bu sene, şampiyonluğun canı cehenneme diyecek kadar' büyük taraftardırlar. Büyük çoğunluğu takım tutmaya 'şampiyonlar içinden birini seçerek' başlamadı. Tuttuğu takımı destekleye destekleye şampiyon yaptı.

SANIYOR MUSUNUZ Kİ!

Biraz baş ağrısı. Müthiş bir uyku isteğiyle yazıyorum bu satırları.
Hiçbir şeyden keyif almıyorum, istemeden dostlarımı arkadaşlarımı kırarım diye fazla konuşmamaya özen gösteriyorum.
Yine de üzülüyormuş gibi yapanlara bir çift laf etmeden geçmeyeceğim:
1. Sanıyor musunuz ki, yalandan üzüldüğünüz anlaşılmıyor.
2. Sanıyor musunuz ki, bu düşüşten nemalanma isteği duyduğunuz fark edilmiyor.
3. Sanıyor musunuz ki, içten içe sevindiğiniz halde üzülüyormuş gibi yaptığınız belli olmuyor.
Sosyal medyayı tarayın, hemen kendini belli ediyor bu tür ve tipler.

KURTULUŞ REÇETESİ

Bursaspor büyük camia. Akıllı ve pragmatik camia.
Böyle tozdan buluttan ortalığın görülmediği anlarda, herkes bir şeyler söyler, yalan yanlış bilgilerle, ortam manipüle edilmeye çalışılır.
En kötüsü herkes kendi dünya görüşü ve kendi meşrebince 'çözüm reçeteleri' sunmaya, daha kötüsü bunları onaylatmaya kalkması. Büyük camialarda homojenlik sağlamak, (her tip ve türden dünya görüşüne sahip insanların bolluğu sebebiyle) zordur. Ama şundan eminiz. Bütün Bursa çok yakında kenetlenecek ve aynı program çerçevesinde, yani asgari ortak 'kurtuluş reçetesinde' buluşacak.
Hep yaptı, yine yapacak.

ARİSTO'NUN TAŞI!

Taşla başladık taşla bitirelim. Kimseyi bilip bilmeden eleştirmeyecek kadar haddimi bilirim. Ama Aristo'nun şu lafı durumu gayet güzel izah ediyor galiba:
'Yolda yürürken bir taşa takılıp düşersen suç taşta. Aynı taşa ikinci kez takılıp düşersen suç taşta değil, başta!'