Hava Durumu

Heykelleriyle sorunlu ülke

Yazının Giriş Tarihi: 17.01.2019 08:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.01.2019 08:14

Mesleğe başladığım günlerde ilk yaptığım haberlerden biriydi. Kültürpark içinde, Açıkhava Tiyatrosu yakınlarındaki Cemal Nadir Güler heykelinin gözlüğü çalınmıştı.
O haberin üzerinden 32 yıl geçti.
Kadim heykel sanatının 2 önemli ekolünden birinin anavatanı olan bu toprakların ahalisi, neden tarihi ören yerlerinde, hatta yolda izde gördüğü heykellere saldırma ameliyesinden bir türlü vazgeçmedi.
Saldıranların büyük çoğunluğunun argümanı herhalde, 'put' benzetmesi.
De birader, siz hiç örneğin 'kemancı kız heykeli'nin önünde ibadet yapan birine rastladınız mı?
Kızım da keman çalıyor hesabı, bir gün fotoğraf çektiriyordum Cumhuriyet Caddesi'ndeki kemancı kızla... Bir adam geldi yanıma, (heykeli yapan sanatçıymış) sadece arşenin (keman yayı oluyor) kaç kere vatandaşlar tarafından kırıldığını anlattı. Vatandaş kırıyor, abi onarıyor, bıkmış artık.


Kent estetiği diye bir kavram var artık. Nasıl evlerimizi biblolarla, tablolarla süslemeye çalışıyorsak, yaşadığımız kenti güzelleştirmek için de kafa patlatanlar var.
Örnekleri Bursa'dan verelim: Kemancı kızın kemanına arşesine yapmadıklarını bırakmadılar. 'Kitap okuyan kız' heykeli vardı aynı caddede, o kadar çok taciz edildi ki, kütüphanenin önüne taşınmak zorunda kalındı. (Kitap okuyan kızın dini inancı bile tartışma konusu oldu!)Yaşlı çift heykeline de acımadı vandallar, eli öpülesi o insanların (!) bastonlarını kırdılar.
Bu yazıyı türlü çeşitli 'heykel saldırıları' ile istemediğim kadar uzatabilirim.
İç karartmaktan, moral bozmaktan, 'bu nasıl bir ülke!' karamsarlığını artırmaktan başka bir amaca hizmet etmez.

AVANAK AVNİ BANA GÜLÜMSEDİ!

Karikatürist Oğuz Aral'ın unutulmaz karakteri 'Avanak Avni'nin heykelini Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi önünden 'bacaklarını kırarak' çalan hırsıza 'nitelikli hırsızlık' suçundan 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmış. Sosyal medyada cezanın ağırlığı üzerine çok mavra döndü. 'Avni bana gülümsedi!' gibi beyanlarla hırsız bey şirin bile gösterildi.


Oysa ibreti alem için bir yerlerden başlanması gerekiyordu.
Kentler hepimizin evi.
Ve hiç kimsenin hepimizin olanı kırma- dökme hakkı olmamalı.
'Kemancı kızın heykeline dokunmayalım, tarihi eserlere saygılı olalım' türü bıdı bıdı şirincik dilek ve temennilerle hiçbir hokkanın olmayacağını artık anlamış olmamız lazım.
Uygarlık, 'ağır cezalar'ın varlığı karşısında hizaya geçme, dolayısıyla sevmediğin şeylere bile saygı göstermeyi öğrenme ameliyesi. Heykele dokunan yanacağını da bilmeli.

KIRIK CAM TEORİSİ

Kemancı kızın arşesi, 'kırık cam teorisi'nin ta kendisi.
New York polis departmanından çıkan bu teoriye göre, kentin bir bölgesinde terk edilmiş bir evin kırılan camı, eğer kısa sürede onarılmazsa...
Küçükten büyüğe başlayan kriminal olaylar birbirini izliyor ve bölge bir vade sonra suç ve suçlu odağı haline geliyor.
Tarihi eserlere, kent estetiğine, sanat eserlerine yapılan hiçbir saldırı cezasız bırakılmasaydı, bugünlere gelinmezdi. 'Avanak Avni olayı' milat olur belki.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.