Futbol çok şeydir, 'her şey' değildir

Eylül Gökdemir'in 'Bir Eşi Olmalı İnsanın' isimli şiirinin ilk dizesi şöyle:
'İnsanın eşi olmalı, bakarken yüreğinin kabardığı, gözlerinden gözlerine yüreğinin aktığı...' Bu şiirden sonra maç muhabbeti ne kadar gider emin değilim ama, şu fotoğraf çok şiirsel.
İngiltere- Hırvatistan maçı bitmiş. İngiltere Teknik Direktörü Gareth Southgate Hırvatlara 2-1 yenlince, takımının adını finale yazdıramamış.
Yani, yarım asırlık bektentinin aksine futbol, 'evine dönememiş'.
Bir ülke değil, üzerinde güneş batmayan koca imparatorluğun yükü kalmış bir kişinin omuzlarında. 'Beklenti ne kadar büyük olursa, hayal kırıklığı da o denli büyük olur hesabı' öyle bir ağırlık çökmüş ki abinin omuzlarına. Anlatılır gibi değil.
Ne dersen de.
İster, Simon Kuper'in aynı adlı kitabındaki gibi 'Futbol asla ve sadece futbol değildir!' de, istersen 'futbol her şeydir ama bazen de her şey değildir' de.
Bu fotoğrafı, o şiirdeki gibi yalın anlatamazsın:
Tüm stat boşalır, herkes gider, sadece 'gözlerinden gözlerine yüreğini akıtan' eşin gitmez, kalır teselliye.

6 kuzu, 3 dana but
İstanbul Pendik'te 4 kişi bir kasap dükkanına girmiş ve içinde bir miktar para bulunan yazar kasa ile birlikte 6 kuzu, 3 dana but, tavuk ve kasap bıçaklarını alıp kaçmış.
Bu haberi birkaç açıdan incelemek lazım.
1. Soyguna katılan kişi sayısı. Tamam olay bir 'Ocean's Eleven' değil ama, bir kasap dükkanı için de biraz fazla.
2. Ne yani, artık banka, kuyumcu yerine kasap mı soyuluyor.
3. Sırada bir manav olmasın. Hele de patates soğanın ve limonun geldiği düzeye bakılırsa...

Mağaraya turist!
Şerrefsizim aklıma geldi. Taylandlı çocukların mağaradan kurtarılmaya başlandığı günlerde Namık'a şöyle dedim, 'Şu an Hollywood'da en az 3 senarist yazmaya başlamıştır. Film olur bu hikaye!'
Olacakmış film. Başrol oyuncusu, hatta yönetmen bile belli. Sadece film de değil. Mağara, 'yaşayan' ve interaktif bir müzeye çevrilecekmiş ve operasyonun nasıl yapıldığı meraklı turistlere pazarlanacakmış. Ah piyasa, ah para! Olası faciaları bile nasıl tahvil ediyorsun kâra!