Hava Durumu

'Dip dalgası'nın boyu ve işlevi!..

Yazının Giriş Tarihi: 13.06.2018 07:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.06.2018 07:33

Girdiğimiz çıktığımız çevrelerde, hele de böyle dönemlerde vatandaş sık sık sorar:
'Siz gastecisiniz bilirsiniz, ne olacak bu seçimin sonucu?'
Böyle sorulara 'ebelek gübelek' diye cevap vermekten bıktım usandım.
Çünkü bizim de bildiğimiz, vatandaşın bildiğinden farklı değil.
Neyse ki bu seçim sürecinde bir 'dip dalgası' muhabbeti çıktı da elimiz rahatladı.
Ne zaman yukarıdaki soruya muhatap olsam, 'Efendim' diyorum kibarca, 'Bir dip dalgası olduğu söyleniyor ama bu dalganın boyu ne, kestirmek güç!'
Ee tabii adı üzerine dip dalgası bu.
Dip dalgası değil de dip boyası olsa mesele, 'dip boyan gelmiş kızz' demek kolay nispeten. Gözle görülen bişey sonuçta. Dalga öyle mi ya? Dibi var, yüzeyi var!
(Saç örneği ne alaka diyenler, 'dalgalı saç'a ne diyecekler!)
Öte yandan, yüzey dalgası olsa misal, bak çıplak gözle, söyle:
Bir metreden fazla de. Ohoo de ya da öyle bir dalga ki de, koca koca gemiler fındık kabuğu gibi savruldular oradan oraya de.
Olay 'deep'te geçtiği için 'dalga boyu' da ölçülemiyor neticede.
Hasılıkelam, bu dalga da ne dalgaymış why arkadaş.
Neredeyse kullanılmadığı alan yok. Misal bu yazıyla benim içinde bulunduğumuz süreçle 'dalga geçtiğimi' düşünebilirsiniz. Veya orası burası denk manasında 'Dalgamın yerinde' olduğunu sanabilirsiniz. Ama herhangi bir şeyden söz etmiyoruz burada. Ve kullanım alanı sandığınızdan fazla.
'Radyo dalgaları' var misal. Veya fırsatı yarara çevirme, bilhassa zaman- mekan 'timing'i manasında, 'dalgayı yakalamak!' var.
Folklorik hayatta, şarkıda-türküde bile yer bulmuş kendine:
Her işin kendine göre zorluğu var manasında 'Deniz dalgasız olmaz!' var.
Epey bir ceviz kırdım, şimdi yaş kemale erdi, balkonda oturup, bahçede oynayan çocuklara bakıyorum manasında, 'Dalgalandım da duruldum' var.
Dönersek yeniden dip dalgasına. Vereceğim cevap fiks aslında:
Bu kadar kişinin diline pelesenk olduğuna göre, var bir şeyler galiba.
Da, üzeri suyla kaplı olduğu için, henüz tam fark edilemiyor bu dalga.

'Oktay'ımıza iyi bak Erdal Abi

Sinirlendiğini hiç görmedim. Bağırdığını çağırdığını da. Pozitif bir insandı.
Erken denecek bir yaşta kaybettik sevgili Oktay Kayalar'ı.
Polis muhabiri olarak başladı mesleğe, başka bir serviste çalışmadan polis muhabiri olarak emekli oldu. Tıpkı 'polis- adliye muhabirliğinin duayeni' müdürü rahmetli Erdal Çolak Abi gibi.
Şimdi nur içinde yatsınlar, orayı da kaynatıyorlardır.
Bir anı ile analım her ikisini de. Erdal Abi yeni araba almış, plaka işini de Oktay'a havale etmiş. Erdal Çolak ya ismi. 'EC' olsun istiyor plakası. Bizim Oktay o gün ev mi taşıyor ne, ihmal etmiş plaka işini. Erdal Abi ateş püskürüyor haliyle:
'Bu iş beni aşar desene anacım! Yapamam desene!'
Bu laflar çok koydu Oktay'a. Tesadüf ben de yeni araba almıştım o günlerde.
Sırf Erdal Abi'ye nispet yapmak için aldı getirdi 'AB' plakamı Emniyet'ten.
Emniyet'te odası vardı. Çok müdürler geldi geçti Emniyet'ten. Oktay hep kaldı.
Atanan müdürlerin odasına geldiği, O'nunla tanışmadan Bursa'da göreve başlamadığı falan anlatılırdı.


Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.