Hava Durumu

1.70 cm ayrımcılığı

Yazının Giriş Tarihi: 28.04.2018 07:42
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.04.2018 07:42

Terminal- Üniversite arasında yolcu taşıyan belediye otobüsündeyim. Yanımdaki ve karşımdaki genç kızlar aralarında laflıyorlar. Biri diğerine 'Palyaçoluk nasıl gidiyor' deyince anladım!
Kızlar üniversiteli ve harçlıklarını çıkarmak için 'marjinal işler' kovalıyorlar.
Doğum günlerine, çocuklara yönelik etkinliklere 'palyaço' yazılan kız, diğerine 'Bu aralar fuarlarda iş çok. Bir bak istersen' deyince, boyunun biraz kısa olduğunu o anda fark ettiğim kız şöyle dedi:
'Beni almazlar ki. En aşağı 1.70 santim şartı var!'
İçim nasıl cız etti anlatamam.
Irkçılığın, ayrımcılığın türlü çeşit envaisini görmüş biriyim. Fuarlarda 'hostes' olarak çalışan, genellikle bir örnek giyinen genç kızların neden hep 'manken fizikli' olduklarına hiç dikkat etmemiştim.
Meğer, böyle bir kriter, kriter ne, böyle bir ayrımcılık varmış.
Nasıl hiç dile getirilmedi, nasıl böyle bir anlayışa mukavemet edilmedi, hayret.
Kime, nasıl ve ne şekilde itiraz edileceğini şu an kestiremiyorum ama...
Bu anlayışın bir biçimde 'ayıp sayılması' için kimin elinden ne geliyorsa, ardına bakmaması gerektiğini düşünüyorum.

Mangala bizden sorulur!

Mangala'yı ilk duyduğumda, 'malgala' alakalı bişey sandım. Haber 'Mangalada dünya rekoru!' diye gelince önüme, 'tamam işte' dedim, 'mangal konusunda bir rekor kırılacaksa da bunu Türklerden başka kim yapacaktı zaten' diye ekledim.
Aklıma, Berlin Kraliyet Sarayı bahçesinde, beyaz atletiyle çizgili pijamasıyla mangal yapan Türklere, ırkçı ve sağcı belediye meclis üyelerinin karşı çıkması, sosyal demokrat ve yeşil meclis üyelerinin de 'Türklerin bir mangal kültürü var, buna saygı göstermek zorundayız' diye destek atmaları geldi.
Ama meğer olay Türk'ün mangalla imtihanından başka bişeymiş.
Mangala Türklere özgü bir zeka ve strateji oyunundan başka bişey değilmiş.
Ve Bursa'da 7'ncisi düzenlenen 'Bilim Festivali' bünyesinde 5., 6. ve 7. sınıflar arasında tamı tamamına 21 bin 200 öğrencinin katılımıyla 'dünya rekoru' kırılmış.

Neyle girecez peki?

İstanbul Sarıyer'e bağlı bir sahil köyü olan Garipçe'de plaja asılan bu pankartı görünce...
Saf yanım ağır bastı ve olayı 'nüdizm'le ilişkilendirdim.
Öyle ya, mayo ve bikini yasağı, olsa olsa 'çıplaklar kampı' diye nitelenmiş bir mekanda geçerli olabilir.
Ama hayır, buradaki yasak anladığımız gibi.
Kapsamı: Mayo ve bikini!
Denize 'haşema'yla girin manasında yazılmış.
Haşema yoksa şalvarla, gömlekle, pantolonla, ceketle!
Peki, bu ülkede kılık kıyafet konusunda herkes kafasına göre takılamayacaksa, kanunlar önünde, akla bişey geliyor sadece:
Garipçe, kendi kanunları ve uygulamaları olan, TC'den bağımsız otonom bir bölge!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.