Tophane Rotary Kulübü Başkanı Avukat Dinçer Tomruk, toplumun bazı kesimlerinde İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik algının yanlış olduğuna vurgu yaparak, "Bir araştırmada sözleşmenin boğazlarla ilgili bir düzeleme sanıldığı tespit edildi. Bu konudaki toplumsal bilgiyi ve farkındalığı arttırmak öncelikle hedeflerimizden oldu" dedi.
'Rotary Fırsatlar Yaratır' mottosuyla 2020-2021 dönemi etkinliklerinin start aldığı Rotary 2440. Bölge 1. Grup Kulüpleri, online olarak gerçekleştirdikleri ortak toplantısında "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" dedi. Tophane Rotary Kulübü, Bademli Rotary Kulübü, Mudanya Rotary Kulübü, Muradiye Rotary Kulübü ve Yıldırım Bayezid Rotary Kulübü tarafından gerçekleştirilen online toplantıya çok sayıda rotaryen katıldı. Toplantının konuk konuşmacısı olan Bursa Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri, Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi Koordinatörü ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Avukat Hüsniye Altın Yeşil, katılımcılara İstanbul Sözleşmesi'nin içeriği hakkında detaylı bilgiler vererek, sözleşmenin önemine vurgu yaptı. İstanbul Sözleşmesi'nin kadına yönelik şiddeti insan hakkı ihlali olarak tanımladığının bilgisini veren Avukat Yeşil; "Kadının yaşam hakkının güvencesi olan sözleşmenin içeriği, kazandırdıkları ve uygulamadaki aksaklıkları konuşmak yerine kaldırılmasının konuşuluyor olması, kadınların şiddet karşısında yalnız kalması, devlet güvencesinden mahrum bırakılması, en önemlisi de devlet eliyle kazanımlarının elinden alınması demektir. Bu sebeple öncelikle kadına yönelik şiddetin önlenmesinde kadınlar ve erkekler arasındaki hukuki ve fiili eşitliğin gerçekleştirilmesini ve İstanbul Sözleşmesi ile 6284 sayılı yasanın etkin olarak kullanılmasını talep ediyoruz. Şiddet son bulsun, kadınlar yaşasın diye, 'İstanbul Sözleşmesi Yaşatır' diyoruz" şeklinde konuştu.
"SÖZLEŞMENİN ŞİDDET GÖREN KADININ BEYANINI ESAS ALMASI ÖNEMLİ"
Avukat Hüsniye Altın Yeşil, İstanbul Sözleşmesi'nin kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddeti hedef alan, imzacı ülkeler için bağlayıcı ve denetim mekanizması olan ilk uluslararası sözleşme olması nedeni ile önemli olduğuna dikkati çekti. Yeşil; sözleşmenin, şiddet her kimden gelirse gelsin ve şiddet görenlerde cinsiyet ayrımı yapmaksızın, evli olsun olmasın, eş, eski eş, sevgili, partner, ısrarlı takip mağduru gibi şiddet gören her bireyi koruma yükümlülüğünü devlete yüklediğini aktardı. Öte yandan, özel veya kamusal alan ayırt etmeksizin, şiddeti önleme ve koruma yükümlülüğünün de olduğunu ifade eden Avukat Yeşil, İstanbul Sözleşmesi'nin ilk defa fiziksel şiddet dışında ekonomik, psikolojik, cinsel, duygusal şiddet tanımlarına da yer verdiğini kaydetti. Avukat Hüsniye Altın Yeşil, sözleşmenin ayrıca imzacı devletlere şiddet konusunda yasal düzenlemeler yapmayı ve tedbir almayı da zorunlu kıldığının altını çizerek, "İstanbul Sözleşmesi şiddetin önlenmesi ve şiddet mağdurlarının korunması için devletlere yol gösteren, oldukça detaylı hazırlanmış uluslararası bir sözleşmedir diyebiliriz. Ülkemizde ilk imzacısı olmakla övündüğümüz bu sözleşmeyi imzaladıktan sonra bu konuda özel bir kanun hazırlanmıştır. Hazırlanan 6284 Sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi ve Ailenin Korunmasına Dair Kanun 8 Mart 2012'de yürürlüğe girmiştir. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa, kadınların şiddete karşı bir takım koruyucu ve önleyici tedbirler alarak korunmasını sağlamakta, şiddet failini uzaklaştırmakta ve şiddet uygulayan tedbirlere uymaz ise tazyik hapsi öngörmektedir. Sözleşmenin en önemli hukuki getirilerinden birisi şiddet gören kadının beyanını esas almasıdır. Şiddet görme yahut şiddet görme tehlikesi içerisindeyseniz, herhangi bir delil sunmadan bu tedbirlerden ivedilikle yararlanabilme hakkı, şiddet mağdurunun hayatını kurtarmaktadır" diye konuştu.
"KADIN HAKLARI VE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ BİR CUMHURİYET KAZANIMIDIR"
"İstanbul Sözleşmesi bağlamında kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğini, bir medenileşme ve toplumsal kalkınma aracı olarak kabul ediyoruz" diyen Tophane Rotary Kulübü 2020-2021 Dönemi Başkanı Avukat Dinçer Tomruk ise, bu iki konunun bir Cumhuriyet kazanımı niteliğinde olduğuna vurgu yaptı. Başkan Tomruk, "Atatürk'ümüzün bizlere emanet ettiği Cumhuriyet'in temelinde, kadın haklarına verilen değer yatıyor. Bunu korumak ve mücadelesini vermek bizim topluma ve Cumhuriyetimize olan bir borcumuz. Bu sebeple bu konuda etkinlikler düzenlemekteyiz" dedi. Öte yandan Rotary'nin dönem ve bölge temalarından birinin eğitim olduğuna da değinen Başkan Dinçer Tomruk; "İstanbul Sözleşmesi ile ilgili yakın zamanda yapılan bir araştırmada bu sözleşmeye karşı çıkan toplum kesimlerinin bir kısmının, sözleşmeyi boğazlarla ilgili bir düzeleme sandığı tespit edildi. Bu araştırma çerçevesinde toplumda İstanbul Sözleşmesi konusunda ciddi oranda bilgisizlik ve eğitimsizliğin olduğu görülmekte. Bu konudaki toplumsal bilgiyi ve farkındalığı arttırmak öncelikli hedeflerimizden oldu" dedi.
Bütün esnaflar şikayetçi olsun mahkemeye versin bunlardan devlet olmaz
Katılmıyoruz senin boykotuna
Esnaf odaları dava açsınlar
İki gün olsun bence her haftada tekrarlansın
Yarın aşure alışverişi yapayım bari
insan da biraz utanma olur ayıp denen bir şey var insanların ekmek parasıyla oynanmaz yapacaksan tüsiad laf yap
Kaos Yaratmak İstiyor Yazıklar Olsun
Tek adama karşı ,müstehâktır
Dârbecilere memleketi bu hâle getirmiştir.
Her hafta olsun
Memleketimiz demokrasimiZ ićin.
Sen ülkeme zarar insansın
Yahudi cesaret ödülü,imar barışı dolandırıcılığı yapanlar damı.
Türkiyenin ihracatının %85 ini yapan Tüsiad başkanı gözaltına alındı kimse se çıkarmadı. 1 gün alışveriş yapılmayacak buna nı şimdi tepki gösteriyorsunuz.
Neyin ihracatını yapıyormus piyasayı allak bullak eden bunun firmaları değilmi
Boykotu isteyen ilk iktidar.Ne oldu yine carrk ettiniz ÇARK iktidarın en büyük mahareti
İktidar müslüma. Kardeşini öldüren yahudiye dini vecibeni yerine getir diye boykot diyor tüm dünya gibi İngiliz mandalığı için değil
Ekonomiyi çok düşünen iktidar neler yaptı.1,5 milyar dolra maliyeti olan köprüyü 15 milyar dolara,90 milyon dolarlık işi de 2 milyar dolara yaptırarak yandaş ekonimisine çook katkı yaptı.Vatandaşına ise kazık üstüne kazık attı.
1998 Adana mutabakatı varken İsrail için Suriye tuzağına ülkeyi sokanlar ne yazık ki 500 milyar doların üzerinde ülkeye zarar verdi.Amma bunu düşüncek beyin makarnacılarda olur mu,olmaaaz.
Ülke ekonomisini düşünen yabancı çiftçiye 90 cent verip aldığı buğdayı,kendi çiftçisinden 20 cente alırken aklınız nerede idi.
Ülkede patates ve soğanda üretim planlaması yapamayanalrın neden olduğu fiyat artışı için savaş halinde olan ülkeden 50000 ton patates alır ve ülkeye zarar verdiğinde aklınız nerede idi.
Bu CHP nin halki küçük görme huyu bitmedikce iktidar yüzü göremez
Özgür Özel mercimek kadar beyni bu islere yetmez. Asil bunu ona söyleyenlere bakmalı. Tarlayı nede güzel ekmişler. Her yandan hain didkiriyor